Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/13183 Esas 2022/7125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13183
Karar No: 2022/7125
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/13183 Esas 2022/7125 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bir alacaklı tarafından genel haciz yoluyla takip başlatılmış ancak borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz olduğu iddiası ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve iptali istekleriyle dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi davanın reddine karar vermiş, borçlu tarafından yapılan istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Ancak bu karar temyiz edilmiş ve Yargıtay, tebligat adresinin kapalı olmadığına dair bir şerhin olması nedeniyle, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereği borçlu şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde kayıtlı adresine tebligat yapılması gerektiğine hükmetmiştir. Şikayete konu tebligatın iade edilmeden önce, usulsüz bir şekilde \"muhatap firma tanınmıyor\" şeklinde değerlendirilmesi nedeniyle, bu tebligatın usule uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca, tebligat usulüne aykırı bile olsa muhatabın tebliğe muttali olmuşsa, muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Kararda 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun \"Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti\" başlıklı 35. maddesine ve 32. maddesine atıfta bulunulmuştur.
12. Hukuk Dairesi         2021/13183 E.  ,  2022/7125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek haberdar olduğu tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini ve ödeme emrinin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine hükmedildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır." Tüzel kişilerin adreslerinin ara statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmi kayıtlarda belirli olması sebebi ile meçhul olması söz konusu değildir.
    Borçlu şirketin ticaret siciline bildirdiği adresine çıkartılan tebligat, adresin kapalı olması veya bu adresten taşınmış bulunması nedeni ile tebliğ edilemeden iade edilmiş ise, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, tebliği çıkaran merci, şirketin ticaret sicil adresine tebligat yapılmasını talep eder. Bu durumda tebliğ evrakının bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.
    Somut olayda, borçlu adına “... Mah. ... sokak 3/5 .../...” adresine çıkartılan ödeme emri tebligatının; "tebliğ adresinde muhatabı tanınmadığını " şerhi ile 16.10.2019 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine tebligat adresinin aynı zamanda borçlunun Ticaret Sicil Müdürlüğü'ndeki kayıtlı adresi olması nedeniyle aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre 24.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    Şikayetçi borçlu şirketin ticaret sicil adresine TK'nun 35. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bu adrese gönderilen tebligatın, adresin kapalı olması ya da muhatabın adresten taşınmış olması şerhi ile tebliğ edilemeden iade edilmesi zorunludur. Şikayete konu tebligat tarihinden önce, borçlu şirketin ticaret sicil adresine çıkarılıp tebliğ edilmeden iade edilen tebligatın; "muhatap firma tanınmıyor" şerhi ile iadesi usulsüz olup, bu tebligat esas alınarak TK'nun 35/4. maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun değildir.
    Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
    O halde mahkemece şikayetin yukarıda yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin 17.09.2021 tarih ve 2020/1708 E. - 2021/1542 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.11.2019 tarih ve 2019/1069E. - 2019/1030 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 13/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara