Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 1.6.2004 gün ve 2003/952-2004/477 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 16.12.2004 gün ve 11377-14327 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Mahkemece, direnme kararını temyiz eden davacı vekiline 15.11.2005 günlü muhtıra gönderilerek, yedi günlük kanuni kesin süre içerisinde 50 YTL. temyiz gidiş dönüş masrafının ödenmesi istenilmiş, aksi takdirde temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılacağı hususu da ihtar olunmuş; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesine uygun şekilde düzenlenmiş olan bu muhtıra, davacı vekiline 21.11.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Muhtıraya konu masrafların süresi içerisinde ödenmiş olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamadığı için, dosya, daha önce, Hukuk Genel Kurulu’nun 08.03.2006 gün ve 2006/4-44 esas, 2006/44 karar sayılı kararıyla Yerel Mahkemeye geri çevrilmiş; masrafların ödendiği tarihin belgeye veya kayıtlara dayalı olarak saptanması istenilmiştir.
Anılan geri çevirme kararı üzerine dosyaya konulan belgelerden, direnme kararını temyiz eden davacı vekilinin, 15.11.2005 günlü muhtıraya konu masrafları, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesinde öngörülen yedi günlük kanuni süre geçtikten sonra, 29.11.2005 tarihinde ödemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesi, aynen;
“…Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir.
Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde 432 nci maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.” Hükmünü taşımaktadır.
Kanunun bu hükmüne göre, temyiz eden tarafın harç ve giderleri eksik ödediğinin sonradan anlaşılması halinde, kararı veren mahkeme o tarafa muhtıra göndermeli; kanuni süre içinde muhtıra gereği yerine getirilmediği takdirde, hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına karar vermelidir.
Belirtilmelidir ki; hükmü temyiz edilen yerel mahkemenin bu gerekliliğe riayet etmediği; başka bir ifadeyle, muhtıra gereklerinin kanuni süre içerisinde yerine getirilmemiş olması nedeniyle ilgili tarafın hükmü temyiz etmemiş sayılmasına karar vermesi gerekirken, böylesi bir karar vermeyerek, dosyayı temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderdiği hallerde, Yargıtay Daireleri veya Hukuk Genel Kurulu bu yönü öncelikle ve resen değerlendirip, ilgili tarafın hükmü temyiz etmemiş sayılmasına karar verebilir.
Somut olayda; Yerel Mahkemenin, usulüne uygun şekilde düzenleyip tebliğ ettirdiği muhtırada belirtilen kanuni süre içerisinde masrafları yatırmayan davacı vekilinin, direnme kararını temyizden vazgeçmiş sayılmasına karar vermesi gerekirken, bu yönü göz ardı ederek dosyayı temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kurulu’na gönderdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı vekilinin direnme kararını temyiz etmemiş sayılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Davacı vekilinin direnme kararını temyiz etmemiş sayılmasına, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 12.04.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.