Taraflar arasındaki “tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İnebolu Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.02.2005 gün ve 2004/117-2005/45 sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 13.06.2005 gün ve 2005/4638-6073 sayılı ilamı ile; (...Dava, ihtiyaç sebebiyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu kiralananı 28.10.2003 tarihinde iktisap ettiğini, müvekkilinin işsiz olup, askerden geldiğini, kiralananı kırtasiye dükkanı olarak işleteceğini, yasal sürede ihtar çekildiğinden kiralananın işyeri ihtiyacı sebebiyle tahliyesini talep etmiştir.
Davalı, ihtiyacın samimi olmadığını, satışı muvazaalı olduğunu, davanın reddini savunmuştur.Mahkeme yasaya karşı hile ile yapılan satış nedeniyle tahliyenin sağlanmak istendiğinden bahisle davanın reddine karar vermiştir.
Dava, 6570 Sayılı Yasanın 7/d maddesi uyarınca açılan ihtiyaç nedenine dayalı tahliye davasıdır. Davacının, ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunu kanıtlaması gerekir. Olayımızda, davacı bu iddiasını tanık anlatımları ile kanıtlamıştır. Davalı ise satışın muvazaalı olduğunu ileri sürmüştür. Davacının iktisabının Muvazaalı olduğu iddiası kişisel hak nedeniyle açılan tahliye davalarında dinlenemeyeceği Yargıtay’ın kararlılık kazanmış içtihadıdır. Mahkemece, davacı boşta olduğuna ve kiralananın yapılacak işe uygun bulunduğuna göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 12.04.2006 gününde, oybirliği ile karar verildi.