Esas No: 2022/1956
Karar No: 2022/7304
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1956 Esas 2022/7304 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/1956 E. , 2022/7304 K.Özet:
Davalı alacaklı, borçlu şirketin faaliyetlerini sonlandırması sonrası şirket ortaklarının 3. kişi şirketi üzerinden faaliyetlerine devam ettiğini belirterek, üçüncü kişinin haciz istihkak talebinin reddi yönünde talepte bulunmuştur. Mahkeme, haciz işleminin borçlu şirkete tebliğ edildiği adreste yapılmadığını ve borçlu şirket ile üçüncü kişi şirketin ticari faaliyetlerinin birbirinden farklı olduğunu tespit etmiş, talebin reddine karar vermiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi davacı ve borçlu şirketin aynı adreste faaliyet göstermediklerine ilişkin yeterli bilgi bulunmadığından hatalı karar verildiği gerekçesiyle temyiz talebini kabul etmiştir. Kararda İİK'nın 96. ve devam eden maddelerine atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı-alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Davacı üçüncü kişi, borçlunun üçüncü kişi şirkette işçi olarak çalıştığını, borçlu ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını haczedilen tüm malların faturalarının mevcut olduğunu iddia ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı, borçlu şirketin piyasaya oldukça borçlandığını ve faaliyetlerini sonlandırdığını, ardından şirket ortaklarının 3. kişi şirketi ... adına kurduklarını, amcaları olan ... üzerinden faaliyetlerine devam ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, haczin borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmadığı, üçüncü kişi şirketin ticaret sicil adresinde yapıldığı, haciz mahallinde borçlu şirket ortak ve yetkilisi hazır olmadığı gibi evrak da bulunmadığı, borçlu ve 3.kişi şirket ortaklarının farklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı alacaklı istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ve borçlu şirketin aynı adreste faaliyet gösterdiklerine ilişkin bir bilgi bulunmadığı, davacı şirket çalışanlarının bir kısmının daha önce borçlu şirkette çalışması ve borçlu şirket yetkilisininde işçi olarak davacı şirket yanında çalışmasının tüzel kişi perdesinin aralanması için yeterli olmadığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dava konusu haciz, 3.kişinin ticaret sicil adresinde yapılmakla birlikte 3.kişi şirket borcun doğumundan ( 19.4.2013) sonra 16.4.2015 tarihinde kurulmuş olup ... ve ve ...eşit hisseli ortakları olup 16.3.2016 tarihi itibari ile tek ortağı Arzu ... olduğu görülmüş, borçlu şirketin ortaklarının ise ... ... ve...olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte borçlu şirket ortaklarından ... 25.7.2015 tarihi itibari ile 3.kişi kişi şirkette sigortalı olarak çalışmaya başlamış, dava konusu hacizden sonra ayrılmıştır. Kaldı ki borçlu şirkette çalışan bir kısım işçi borçlu şirketten ayrıldıktan sonra 3.kişi şirkette çalışmaya devam etmişlerdir. Borçlu şirket ticaret sicile en son 2.5.2013 tarihinde bildirim yapmış olup borçlunun ticari faaliyetine devam ettiğine dair dosya da bilgi
yer almamaktadır. Öte yandan, davalı alacaklı borçlunun borca batık hale gelmesinden sonra 3.kişinin muvazaalı olarak kurulduğunu iddia etmiş olup davacı tanıklarından ..., "Davacı yat ... Ltd. Şti'nin sahibi abimin gelinidir. Ben 2004 Şubat ayında emekli oldum, gıda sektöründeki tecrübem nedeniyle emekli öğretmen ve şuan hasta olan abim gelininin işlerine yardımcı olmam için benden yardım istedi, 2015 yılında şirket açacaklarını, bana şirketin başına geçip işleri yönetmemi söylediler" şeklindeki beyanı ile bu iddiayı desteklemiştir. Buna göre, borçlu ile 3.kişi şirket arasında danışıklı işlemler yapıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ : Davalı alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 16.11.2021 tarih 2021/378 E. - 2021/3021 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... ... 23. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 8.10.2020 tarih 2020/44 E. - 2020/145 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 15.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.