Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/6209 Esas 2022/7398 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6209
Karar No: 2022/7398
Karar Tarihi: 16.06.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/6209 Esas 2022/7398 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Turhal İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan icra takibi kapsamında satışa çıkarılan bir taşınmazın, kıymet takdiri masraflarının taşınmaz sayısına bölünerek hesaplanması gerektiği, ancak satış kararının yalnızca şikayete konu olan taşınmaz yönüyle verildiği, bu nedenle gazete masrafının yalnızca o taşınmaz için hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. İhale bedelinin satış masraflarını karşılamadığı ve kıymet takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtiği gerekçeleriyle ihalenin re’sen feshine karar verilmesi gerektiği ifade edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin kararının bozulması gerektiği belirlenmiştir. Bu kararın gerekçesi olarak İİK'nun 128/a maddesi ve 129/2. maddesi gösterilmiştir. İİK'nun 128/a maddesi uyarınca kesinleşen kıymet takdiri üzerinden iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği, Hukuk Genel Kurulu'nun kararıyla ise satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının ihalenin feshi sebebi sayılacağı kabul edilmiştir. İİK'nun 129/2. maddesi ise arttırma bedelinin, malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisini bulması ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tespiti; toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle ayrıca müstakil harcamalar var ise bu miktara eklenerek satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerektiğini düzenlemektedir.
12. Hukuk Dairesi         2022/6209 E.  ,  2022/7398 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi-borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayetçi borçlunun temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Şikayetçi borçlunun ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine hükmedildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
    İİK.nun 128/a maddesinin 2. fıkrası gereğince kesinleşen kıymet takdiri üzerinden iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Hukuk Genel Kurulu'nun 26.02.1992 günlü ve 1992/70-130 sayılı kararında "satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı" kabul edilmiştir. Yine Hukuk Genel Kurulu'nun aynı kararında İİK. nun 128/a maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcının bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı tarih (keşif tarihi) olduğu açıkça vurgulanmıştır.
    Satışın yapıldığı dosyada, icra müdürlüğünce 25.07.2018 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesince yeniden keşfe gidildiği, bilirkişilerin icra mahkemesine ibraz ettikleri 15.11.2019 havale tarihli ek raporda kıymet takdiri tarihi olarak icra müdürlüğünce tespit yapılan 25.07.2018 tarihinin esas alındığının açıkça belirtildiği, buna göre satışa esas olan kıymet takdirinin 25.07.2018 tarihli olduğunun kabulü gerektiği, satışın ise 28.05.2021 tarihinde yapıldığı, bu haliyle kıymet takdirinin yapıldığı tarih ile satış tarihi arasında iki yıldan fazla sürenin geçtiği anlaşılmıştır.
    Diğer taraftan, İİK'nun 129. maddesinde, arttırma bedelinin, malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerektiği düzenlemesi yer almaktadır. Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK’nun 128. maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunmaktadır. Bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekir.
    Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, satış bedelinin muhammen bedelin %50'sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tespiti; toplam paraya çevirme gideri satışı yapılan taşınmaz sayısına bölünmek suretiyle ayrıca müstakil harcamalar var ise bu miktara eklenerek İİK'nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi şeklindedir.
    Somut olayda alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinde satışa konu 31 Parsel’de kayıtlı taşınmazın 28.05.2021 tarihli 2.artırmada 1.447.600 TL bedelle ihale olunduğu görülmüştür. Dört taşınmaz için kıymet takdiri yapıldığı dikkate alındığında kıymet takdiri masraflarının taşınmaz sayısına bölünerek hesaplanması yerinde ise de satış kararının yalnızca şikayete konu 31 parsel yönüyle verildiği dolayısıyla gazete masrafının yalnızca 31 parsel yönüyle hesaplanması gerekir. Taşınmazın tahmini değeri 2.881.587,82 TL olup; bu bedelin % 50' sine tekabül eden meblağ 1.440.793,91 TL'dir. Öte yandan, şikayete konu taşınmazın satışına ilişkin olarak 6.755,03 TL gazete ilan gideri ile 1.436,80 TL kıymet takdir gideri olmak üzere masraf yapıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda, ihale bedelinin, taşınmazın tahmini değerinin % 50'sine kıymet takdiri masraflarının dörtte birine tekabül 359,20 TL ve 6.755,03TL gazete masrafının eklenmesiyle oluşan 1.447.907 TL tutarındaki miktarı karşılamadığı açıktır.
    O halde, mahkemece İİK'nun 129/2. maddesine göre ihale bedelinin satış masraflarını karşılamadığı ve kıymet takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtiği gerekçeleriyle ihalenin re'sen feshine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde istemin reddi ve Bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenler ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 17.03.2022 tarih ve 2022/251 E. - 2022/1032 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Turhal İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23.11.2021 tarih ve 2021/37 E. - 2021/112K. sayılı kararının re’sen BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara