Esas No: 2022/1009
Karar No: 2022/7466
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1009 Esas 2022/7466 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/1009 E. , 2022/7466 K.Özet:
Borçlu, kira sözleşmesinde verilen teminat senetlerine dayalı takibin iptali için icra mahkemesine başvurdu. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar verdi, ancak istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırarak borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verdi. Bonoyu teminat senedi gibi kabul etmenin, senedi takibe konu edilmesi için dayanak belgesinin hangi ilişkinin teminatı olduğunu kanıtlamak gerektiğine vurgu yapıldı. Kararda 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776/1-b maddesi ve İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a-1 ve 364/2 maddeleri açıklayıcı olarak yer aldı. Karar temyiz edildi ve yukarıdaki özet karar bozulduğunu belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurarak; takip konusu senetlerin taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde,kiralananda oluşacak zarar ve ziyanın teminatı olarak verildiğini belirterek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi'nce istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve borca itirazın kabulü ile borçlu yönünden takibin durdurulmasına ve davacının tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verildiği görülmektedir.
6102 Sayılı TTK.'nın 776/1-b maddesine göre bono "kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini" ihtiva etmelidir. Ödenmesi (tahsili) şarta bağlanmış bir senet bono niteliğinde sayılamaz. Bononun taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme nedeniyle verilmiş olması (teminat senedi gibi) halinde, sözleşmenin karşılıklı edimleri içermesi nedeniyle senet bedelinin tahsilinin gerekip gerekmeyeceği yargılamayı gerektirir. Bu durumda senet kayıtsız şartsız bir ödeme vaadini içermediğinden bono vasfında olmaz ve anılan senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yol ile takip yapılamaz.
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan İİK'nın 169/a-1. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlanması gerekmektedir (HGK'nun 06/03/2013 tarih ve 2012/12-768 E., 2013/312 K. ve 20/06/2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları).
HGK'nun 14/03/2001 tarih, 2001/12-233 sayılı ve 20/06/2001 tarih, 2001/12/496 sayılı kararlarında da kabul edildiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı sürece onun takibe konu edilmesi engellenemez.
Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince gerekçeye esas alınan ve taraflar arasında düzenlenen 01/08/2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin “genel sözleşme koşulları” bölümünün 4. maddesinde " kiracı, kiraya verenin -mülk sahibinin yazılı izni olmadıkça, kiralananda değişiklik yapamaz; kira sözleşmesine ekli resimlerdeki gibi kiralananı kullanacaktır. Aksi halde eski hale getirilmesi için meydana gelecek zararı karşılamak zorundadır. Kiracı ve müşterek müteselsil kefil bu konuda ve diğer her türlü zarar ziyana
karşılık gelmek üzere görüldüğünde ödemek üzere düzenlenmiş 100.000 TL'sı teminat senedini iş bu sözleşmenin imza tarihinde kiraya verene teslim edecektir. " şeklinde hüküm mevcut ise de, takibe dayanak bononun tanzim tarihinin 24/07/2019 olduğu dikkate alındığında; taraflar arasında imzalanan, 01/08/2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde bononun düzenlenme tarihi ile kira başlangıç tarihi birbirini tutmadığından teminat iddiasına delil teşkil etmesi mümkün değildir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 15/12/2021 tarih ve 2021/2034 E. - 2021/2672 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.