Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1292 Esas 2022/7584 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1292
Karar No: 2022/7584
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1292 Esas 2022/7584 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi, borçlunun maaşından 3.000 TL kesilmesine dair verdiği geçersiz muvafakatı kabul etmemiş, ancak mahkemenin bu gerekçesiyle takibin kesinleşmesinden önce maaştan kesilen tutarın hukuka uygunluğu hakkında bir değerlendirme yapmamıştır. Kararda özellikle İİK'nun 83. maddesi ve alt maddeleri hakkında detaylı açıklamalar yer almıştır. İcra memurunun haciz miktarını belirlerken, borçlunun ve ailesinin ihtiyacını dikkate alması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, İİK'nun 83/2. maddesinde maaş üzerindeki birden fazla haciz için sıraya konulma düzenlemesi bulunduğu ve hacizden önceki dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceği anlaşması geçerli değildir denilmiştir. Kararda ayrıca, alacaklı tarafından borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin borçluya önce verdiği muvafakatın tamamına uygun olmak zorunda olmadığı belirtilmiştir. 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi kararın dayandığı kanun maddeleri olarak belirtilmiştir.
12. Hukuk Dairesi         2022/1292 E.  ,  2022/7584 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Borçlunun, takibin kesinleşmesinden önce maaşından 3.000,00 TL kesilmesine dair verdiği muvafakatin geçersiz olduğunu ileri sürerek muvafakatin iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile borçlunun maaşına konulan haczin ilgili icra dosyası yönünden kaldırılmasına karar verildiği,alacaklı yanca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
    Memurlar hakkında uygulanan İİK'nun 83. maddesi gereğince; kısmen haczi mümkün olan maaş ve ücretten borçlu ve ailesinin geçinmesi için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasında; haczedilecek miktarın, maaş ve ücretin 1/4'ünden az olamayacağı belirtilmiştir.
    Ayrıca, kanun, borçlunun maaş veya ücretinin 1/4'ünün herhalde haczedebileceğini hükme bağlamıştır. Buna göre ücretin tamamı borçlu ve ailesinin geçinmeleri için yeterli olmasa bile, icra memuru, bunun 1/4'ünü mutlaka haczetmek zorundadır. İcra memuru haczedeceği miktarın azami sınırını belirlerken, borçlunun ve ailesinin ihtiyacını göz önünde bulunduracaktır. İcra memuru, bu takdiri kendisi yapabileceği gibi bunun için bilirkişiye de başvurabilir.
    İİK'nun 83/2. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa sıraya konulur. Sırada önce olan haczin kesintisi bitmedikçe, sonraki haciz için kesintiye geçilemez.
    Diğer taraftan, İİK.nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bu malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla

    ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir (HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E. 196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K.).
    Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu hakkında Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 13.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, memur (hemşire) olan borçlunun bir gün öncesinde 12.8.2020 tarihinde de icra dairesine verdiği dilekçesi ile yasal sürelerden feragat ettiği aynı tarihli diğer dilekçesi ile maaşının 3.000,00 TL tutarında haciz konulmasına muvafakat ettiğini ve emekli olması halinde emekli maaşı üzerine, maaşında başkaca kesintiler olsa dahi her ay aylık 1.500,00 TL tutarında haciz konulmasına muvafakat ettiğini beyan ettiği, 17.08.2020 tarihinde alacaklının talebi üzerine borçlunun muvafakati doğrultusunda çalışmakta olduğu İnönü Üniversitesi Rektörlüğü’ne haciz müzekkeresi yazıldığı ve şikayet konusu ... İcra Müdürlüğünün 2020/16955 Esas numaralı takip dosyasının 5.sırada yer aldığı ve sırası geldiğinde ilgili birimce maaş kesintisinin yapılacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda icra dosyasındaki 12.8.2020 tarihli muvafakat beyanı takibin kesinleşmesinden önce olduğundan, İİK'nun 83/a maddesi hükmüne göre geçersizdir. Diğer taraftan, muvafakatin geçersizliği somut olayın özelliği bakımından haczin kaldırılması için başlı başına bir neden sayılmaz.
    Borçluya ait maaşın İİK'nun 83/2. maddesine göre en az 1/4 'ünün haczi zorunlu olduğuna göre, mahkemece, haczedilen 3.000,00 TL'nın borçlunun aldığı aylık maaşının tamamına oranlanarak, 1/4 oranının aşılmadığının belirlenmesi halinde şikayetin reddine, 1/4 oranının aşıldığının tespit edilmesi halinde ise 3.000,00 TL'nin borçlunun bir aylık tam maaş miktarından çıkarılarak, kalan maaş tutarının borçlu ve ailesinin geçinmesine yeterli olup olmadığı değerlendirilerek, geçinebileceği aylık maaş miktarı, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanıp oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden önce verilen muvafakatin geçersiz olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 09/11/2021 Tarih 2021/949 E.-2021/2440 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26/02/2021 tarih 2021/31 E.-2021/94 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 21/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara