Esas No: 2022/935
Karar No: 2022/7588
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/935 Esas 2022/7588 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/935 E. , 2022/7588 K.Özet:
Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibi sırasında borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla başvuru yapılmıştır. İlk derece mahkemesi, yapılan yargılama sonucunda tebliğ işleminin usulsüz yapıldığına ve şikayetin kabul edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi, yapılan incelemeler sonucunda tebligatın yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığına karar vermiştir. İstinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Ancak, HMK’nın 359/2 maddesi gereğince hüküm sonucunun şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde oluşturulması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesinin kararını gerekçe hatası nedeni ile yeniden incelemesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, İİK'nun 364/2 maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2 maddesine yer verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin 27/01/2020 tarihi olarak düzeltilmesini,aksi kanaatte ödeme emri tebliğ tarihinde yurt dışında olduğundan gecikmiş itirazının incelenerek kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda "... tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri uyarınca usulüne uygun yapılmadığı anlaşıldığından icra ve mahkememiz dosyası kapsamında, şikayetçinin, usulsüz ödeme emri tebligatını, beyan ettiği tarihten önce öğrendiğini gösteren yazılı bir delil bulunmaması hususu da dikkate alınarak davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ... ... 22. İcra Müdürlüğünün 2019/38830 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27/01/2020 olarak düzeltilmesine, ..." karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda;
Şikayetçi borçlunun mernis adresine çıkartılan tebligatın bila dönmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunun 21/2 maddesindeki şerhi içeren tebligat çıkartılmış olup, tebligatın yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı,usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olmadığı tespiti üzerine;"...Ancak, dava dilekçesinde terditli olarak gecikmiş itiraz talebinde de bulunulmuştur...davacı Türkiye'den 16.11.2019 tarihinde çıkış yapmış olup, tebligatın yapıldığı 31.12.2019 tarihinde yurtdışındadır. 26.03.2021 tarihi itibariyle Türkiye'ye giriş yapmıştır. Şikayetin yapıldığı 30.01.2020 tarihi itibariyle davacı yurtdışında olup, dava dilekçesindeki beyanına göre, tebligattan yan binada oturan oğlunun tesadüfen muhtarlığa gitmesi ile 27.01.2020 tarihinde haberdar olmuştur. Bu beyanın aksine davacının tebligattan daha önce haberdar olduğuna dair bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu durumda davacının yasal 3 günlük sürede gecikmiş itirazda bulunduğunun kabulü gerekir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, 27.01.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmiş ise de, davacının usulsüz tebligat istemi kabul edildiği ve bu kabul de davacının 29.01.2020 tarihinde icra dosyasına borca itirazda bulunması nedeniyle takibi durduracağından, ilk derece mahkemesi kararı sonucu itibari ile yasaya uygun olup..." belirtilerek, İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
Kararı alacaklı süresinde temyiz etmiştir.
İstinaf kanun yolu incelemesinin nasıl yapılacağına ilişkin usul düzenlemesi HMK. nın 341 ila 360. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili dairesinin ilk derece mahkemesinin gerekçe hatasını nasıl gidereceği 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesinde “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.” şeklinde düzenlenmiş,
Ayrıca 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
HMK.nın 359/2. maddesinde amaçlanan, özellikle infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde oluşturulmasıdır.
Bölge Adliye Mahkemeleri İlk Derece Mahkemesinin hatasını HMK. nın 359. maddesine uygun şekilde yeniden karar vererek düzeltmek zorundadır.
Bu hüküm karşısında Bölge Adliye Mahkemelerinin düzelterek onama yada sonucu doğru onama yetkisi yoktur.
Bu emredici düzenlemeler karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesinin kararını gerekçe hatası nedeni ile kaldırıp, uygun gerekçe ile yeniden esastan bir karar vermesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin kararının sonucunun doğru olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda yazılı nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 1/12/2021 tarih ve 2021/573 E.- 2021/3119 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.