Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1350 Esas 2022/7656 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1350
Karar No: 2022/7656
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1350 Esas 2022/7656 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, borçlu ile üçüncü kişinin boşandıkları ancak evlilik birliğinin devam ettiği ve boşanmanın mal kaçırmak amacıyla yapıldığı iddiasıyla alacaklının istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi dosyadaki belgeler ve nüfus kayıtlarına dayanarak davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalılar istinaf yoluna başvurmuşlardır. Bölge Adliye Mahkemesi ise, davalıların istinaf süresini geçirdikleri gerekçesiyle istinaf dilekçelerini reddetmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun bulunmuştur ve kararın onanmasına karar verilmiştir. Değişiklikleriyle birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesi uyarınca miktarı on bin Türk Lirası'ndan fazla olan nihai kararlar temyiz edilebilir. Bu sınır 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 4. maddesiyle 40.000 TL'ye, 20.02.2019 tarihli 7165 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle 58.800 TL'ye, 01.01.2020 tarihinden itibaren de 72.070 TL'ye yükseltilmiştir. Ayrıca, İİK'nin 363. maddesiyle temyiz edilemeyen kararlara istinaf yolu açılmıştır.
12. Hukuk Dairesi         2022/1350 E.  ,  2022/7656 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı üçüncü kişiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Dava, alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece, borçlu ile 3.kişi Semra’nın 26/02/2004 tarihinde resmi olarak boşandıkları ancak dosya arasında yer alan nüfus kayıtları ve 22/09/2016 tarihli tanıma başvurusundan anlaşılacağı üzere 06/09/2016 doğum tarihli ...isimli çocuğu tanıyan baba olarak kayıtlarda yer aldığı, bu halde taraflar arasındaki boşanmanın resmi olarak gerçekleştiği ancak evlilik birliğinin devam ettiği ve boşanmanın alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı, 3.kişi...'in ise ... kayıtlarına göre borçluya ait iş yerinde çalıştığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılar istinaf yoluna başvurmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin 09.10.2020 tarihli kararı davalılar ... ile ... vekili Av. ...'ye tefhim edildiği, Av. ...’nin sunmuş olduğu 12.10.2020 tarihli süre tutum dilekçesinde ...'i süre tutum isteminde bulunan davalı olarak gösterdiği ve süre tutum dilekçesini davalı ... vekili olarak e-imza ile imzaladığı, ayrıca istinaf ilişkin başvuru ve karar harcını da davalı ... adına yatırdığı anlaşılmış olup davalı ... yönünden tefhimden itibaren 10 gün içinde verilmiş bir istinaf dilekçesi bulunmadığından sonradan sunulan gerekçeli istinaf dilekçesinde ...'ın da adının geçmesi karşısında davalı ... adına sunulan istinaf dilekçesinin süresinden sonra sunulduğu değerlendirilmekle süre aşımı nedeni ile İİK.nun 365/3. maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin reddine; davalılar 3.kişi vekili gerekçeli istinaf dilekçesinin (ekleri de dahil olmak üzere) ön ve arka yüzünün incelenmesinde herhangi bir havale tarihine rastlanılmadığı gibi mahkeme dosyasına ilişkin UYAP kaydında da bu dilekçeye ve kaydına rastlanılmadığı, davalılar ... ile ... vekili Av. ... tarafından dosyaya sunulan gerekçeli istinaf dilekçesine havale tarihi atılmasının yada belgenin alındığına ve elektronik ortama aktarıldığına dair işlem yapılmasının sağlanması Av. ...'nin sorumluluğunda olup bunun gereklerine uyulmaması havale tarihi içermeyen gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verilmediğinin kabulünü zorunlu olduğu, İcra Mahkemesi'ne verilen süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmediği gerekçesi ile davalı ... vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin İİK.nın 363. ve 365. maddeleri gereğince reddine,
    davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişiler vekili tarafından temyiz etmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki,2.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 25.maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1.maddesine göre; Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen ve miktar ve değeri onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile de 28/02/2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01/01/2020 tarihinden itibaren de yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası'na çıkarılmıştır.
    Somut olayda, dava konusu 10.8.2017 tarihli hacze konu mahcuzların değeri 1.125.000 TL olduğuna, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu mahcuzların toplam değerinin yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçtiği, öte yandan, İİK'nin 363. maddesinin 02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmadan önceki halinde temyizi kabil kararlar sayılmış iken yapılan değişiklik sonucu istinaf yoluna tabi olmayan kararlar tahdidi olarak sayılmış olup istinaf sonrası düzenlemede istinaf yoluna tabi olmayan kararlar anılan maddede birer birer açıklanıp gösterilmiş olup bunların dışında kalan mahkeme kararlarına karşı istinaf yolu açık olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesi kararı hem nitelik hem de mahcuzların değeri itibariyle miktar olarak temyiz incelemesine tabi olduğu anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesinin davalı ... için verdiği ek kararının kaldırılarak temyiz incelemesine geçilmiştir.
    Dosya ve ekleri incelendi, temyiz incelemesine geçildi.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa muhsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara