Esas No: 2022/4148
Karar No: 2022/7715
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/4148 Esas 2022/7715 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/4148 E. , 2022/7715 K.Özet:
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde, borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılması ile tahliye talep edildi. İlk derece mahkemesi, itirazın kaldırılmasına ve borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verdi. Borçlu tarafından istinaf yoluna başvuruldu ve Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve alacak miktarının ne olduğunun genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Alacaklının temyiz itirazları kabul edilerek, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı bulunarak, karar bozuldu. İİK'nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabul edilmesi gerektiği ve davalı borçlunun kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini kanıtlaması gerektiği belirtildi. Kanunlar: İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. ve 269/c maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin icra takibinde, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; örnek 13 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne yaptığı itirazın kaldırılması ile temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, alacak miktarının ne olduğunun genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı yasanın 62. maddesi hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır. İcra ve İflas Kanunu'nun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur.
Taraflar arasında 01.01.2018 başlangıç tarihli, 4 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Kira sözleşmesi ile kira bedelinin yıllık 175.000,00 USD + KDV olarak ödeneceği, kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklının, 28.06.2019 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 01.08.2018-31.12.2018 tarihleri arası bakiye kira bedeli, bakiye kalan cari hesabı, komisyon, enerji ve internet vs. hizmet bedeli olarak 204.353,95 TL, 01.01.2019- 31.05.2019 tarihleri arası bakiye kira bedeli, bakiye kalan cari hesabı, komisyon, enerji ve internet vs. hizmet bedeli olarak 99.444,93 TL olmak üzere toplamda 303.798,88 TL’nin tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin davalı borçlulara 04.07.2019 tarihinde tebliğ
edildiği, davalı borçlu vekili 08.07.2019 tarihli itiraz dilekçesinde, icra emrine icra emrinde yer alan kira sözleşmesi ve 28.09.2018 tarihli ek protokole asıl alacağa, işlemiş ve işleyecek faize tüm ferilere, takibe ve borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı alacaklı tarafça icra takibine kira bedeli dışında başka alacakların da dahil edilerek takip yapıldığının görüldüğü, sözleşmede ve ek protokolde belirlenen sabit kira bedeli dışındaki yan giderler yönünden alacak miktarının ne kadar olduğunun genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacağı bu nedenle bu alacak kalemleri yönünden davanın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru ise de;
Somut olayda davalı borçlunun itiraz dilekçesinde,açıkça ve ayrıca takip talebi ekinde sunulan "Kira Sözleşmesi" başlıklı belgedeki imzaya açıkça itiraz etmediği gibi taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunun inkar edilmediği, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK'nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır.
Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince; sözleşmede ve ek protokolde belirlenen sabit kira bedeli taraflar arasında kararlaştırılan şekilde hesaplanarak alacak miktarı buna göre belirlendikten sonra varsa borçlu tarafından takibe konu edilen kira bedellerine ilişkin yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının kira alacağı ve işlemiş faiz talepleri yönünden, işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 22/02/2022 tarih, 2022/285 E. - 2022/411 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilimesine, 23.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.