Esas No: 2022/3126
Karar No: 2022/8020
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/3126 Esas 2022/8020 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/3126 E. , 2022/8020 K.Özet:
İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, üçüncü kişinin İİK'nın 96 vd maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin karar bozulmuştur. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin verdiği kararda, haczin borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edildiği adreste değil, üçüncü kişinin şube adresinde yapılmış olması ve borçlu şirket yetkilisinin hazır olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararda ayrıca, davanın esasına yönelik karar verildiği hallerde nispi vekalet ücretine ve karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak bu hususlarda yanlış hesaplama yapıldığı için düzeltme talebi kabul edilmemiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin yerine getirilmesi gereken hallerde nispi vekalet ücretinin hesaplanması İİK'nın 477. maddesi gereğindedir. İstihkak davalarında hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisinin daha az olduğu üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi yasal zorunluluktur ve Harçlar Kanunu'nun 492. maddesi gereğince yargı harçları
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi 3.kişi ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96 vd maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece, yapılan ilk yargılama sonucunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 23.10.2019 tarih ve 2016/15504 Esas, 2019/9469 Karar sayılı ilamı ile, haczin borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edildiği adresten farklı olarak üçüncü kişinin şube adresinde yapılmış olup, haciz esnasında borçlu şirket yetkilisi hazır olmadığı gibi, borçlu şirkete ait evrak da bulunmadığı, üçüncü kişi şirketin borçlu şirketten daha önce kurulduğu, davalı alacaklı tarafından üçüncü kişi yararına olan karinenin aksi güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilemediğinden, davanın kabulü yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetli olmadığından bahisle karar bozulmuştur.
1- Davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İstihkak davalarında davanın esasına yönelik karar verildiği hallerde karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda alacak tutarı 81.811,00TL iken mahcuzların değeri 100.000,00TL olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, alacak tutarı olan 81.811,00TL üzerinden vekalet ücretine karar vermek gerekirken eksik vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
3-Öte yandan, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nda düzenlenen, yargı harçlarının alınması kamu yararına ilişkin olduğundan, bu hususun mahkemelerce re'sen gözetilmesi gerekir.
İstihkak davalarında davanın kabulüne karar verildiği hallerde hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, karar ve ilam harcının 81.811,00TL alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekirken eksik harca hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun ek geçici 3 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Dosyadaki tüm bilgilerden davalı alacaklı ... Batı Çimento Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi‘nin grup şirketlerinden ... Çimento Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine birleşme yolu ile devrolduğu, mahkemece karar başlığında alacaklının birleşme öncesi ünvanının yazılması sonuca etkili olmayan mahallinde düzeltilebilecek maddi hata kabul edilmiş bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5. bendindeki “....5.915,05TL vekalet ücretinin... ” ibaresinin çıkartılmasına yerine “...11.435,43TL vekalet ücretinin....” yazılmasına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3. bendindeki "Alınması gerekli harcın peşin alınan 1.707,75 harcın mahsubu ile bakiye 986,00 TL harcın davalı alacaklıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, " cümlesinin çıkartılmasına yerine "Alınması gereken 5.588,00TL harçtan peşin alınan 1.707,75TL harcın mahsubu ile bakiye 3.880,25TL karar ve ilam harcının davalı alacaklıdan alınarak hazineye irat kaydına" cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3.maddesi gereğince ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme talebinde bulunulabileceğine, 29/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.