Taraflar arasındaki “inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 15.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 07.12.2004 gün ve 2003/888 E. 2004/433 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 05.07.2005 gün ve 2005/2768-6855 sayılı ilamı ile; (...Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tesciline ilişkindir.
İnanç sözleşmeleri 05.02.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan ve inanç gösterilen kişi adına taşınmazın tapu da tescil edildiği tarihten önce düzenlenmiş belge olmalıdır.
Açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı taraf elinden çıkmış yazılı delil başlangıcı (H.U.M.K.292 md.) niteliğinde bir belge varsa inanç sözleşmesinin tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanması olanaklıdır.
İddiasını yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa her türlü delille kanıtlayamayan davacının yemin deliline dayanması durumunda Mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir.
Somut olayda; davacının yazılı veya yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir delili yoksa da dava dilekçesinde “yemin” delilline dayanmıştır. Kati delil niteliğindeki “yemin” deliline dayanıldığından davacının bu hakları hatırlatılmadan eksik araştırma ve incelemeyle davanın reddi doğru görülmediğinden karar bozulmalıdır...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; Özel Dairenin bozma kararının, mahkemece verilen davanın kabulü yönündeki kararın davalı tarafça temyizi üzerine verilmiş bulunmasına göre; maddi hataya dayalı olarak yazılan bozma ilamın 5.paragrafının son cümlesinde bulunan “...eksik araştırma ve incelemeyle davanın reddi doğru görülmediğinden karar bozulmalıdır.” cümlesinin Özel Dairenin bozma ilamından çıkarılarak, yerine “...eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediğinden karar bozulmalıdır” cümlesinin eklenmesine, yine ilamın SONUÇ bölümünde geçen; “...Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle davacı yararına bozulmasına...” cümlesinin ilamından çıkarılarak, yerine “...Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle davalı yararına Bozulmasına...” cümlesinin yazılmasına karar verilmiştir. Bu nedenlerle Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 29.03.2006 gününde bozmada oybirliği sebebinde oyçokluğu ile karar verildi.