Esas No: 2022/2047
Karar No: 2022/8147
Karar Tarihi: 04.07.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2047 Esas 2022/8147 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/2047 E. , 2022/8147 K.Özet:
Bir alacaklı, icra memuru aracılığıyla bir malı haciz ettirirken üçüncü bir şahsın istihkak iddiası konusunda bilgilendirilmediğini belirtmiştir. Ancak, üçüncü şahsın şirket adına muhasebecisi tarafından yapılan istihkak iddiasının geçerli olmadığı, dolayısıyla üçüncü şahsın temyiz itirazlarının reddedildiği belirtilmiştir. Alacaklı tarafından ise, geçerli bir istihkak iddiasında bulunulmadığı için dava açılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak alacaklı, önce bir şikayette bulunmuş, şikayetin reddedilmesi nedeniyle şimdi davanın açılması gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, alacaklı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Buna göre, Mahkeme kararı davalı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının reddedilmesi ve davacı alacaklının kısmi olarak kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır. Kararda İİK'nın 99. maddesi, 96/3. maddesi ve 364/2. maddesi ile HMK'nın 114/1-h ve 370/2. maddeleri geçmektedir. İİK'nın 99. maddesi, İİK'nın 96/3. maddesi, 364/2. maddesi açıklandıktan sonra HMK'nın 114/1-h ve 370/2. maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmalıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ile üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Davacı alacaklı, 09/08/2018 tarihli karar ile haczin İİK'nın 99. maddesi kapsamında yapıldığı değerlendirilerek dava açmak üzere taraflarına süre verildiğini, ancak üçüncü kişi lehine yetkilisi tarafından bildirilmiş bir istihkak iddiası bulunmadığını, istihkak iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, icra memur işleminin iptaline, bu talebin yerinde görülmemesi halinde istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı üçüncü kişi, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davaya konu mahcuz mallar kamu kurumu tarafından yapılan ihale sonucu alt yüklenici tarafından satın alınan ve yapılan işte kullanılıp montajı yapılan eşyalar olduğu, borçlu tarafından satın alınmış olsalar da borçlunun zilyetliğine geçmeden alınış amacında kullanıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı 3.kişi tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, 08/08/2018 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı üçüncü kişi şirket adına muhasebecisi ... tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu, haciz tarihinden itibaren davalı üçüncü kişi adına şirket yetkilisi tarafından yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığı, davacı alacaklının İİK'nın 99. maddesi uyarınca istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK'nın 114/1-h maddesi uyarınca, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı ve davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1- Davalı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.
Somut olayda, dava konusu 8.8.2018 tarihli haciz sırasında üçüncü kişi adına muhasebecisi istihkak iddiasında bulunmuş olup anılan şahsın 3.kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı gibi, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı üçüncü kişi temyiz aşamasında, 3.kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunan ... isimli şahsın ... 54. Noterliği 29.01.2018 tarihli 04822 Yevmiye nolu vekaletname ile şirketi en geniş kapsamlı şekilde temsile yetkili kılındığını iddia ederek, vekaletnameyi eklemiştir. Anılan vekaletnamenin tetkikinde, istihkak iddiasında bulunan ...’nın ticari vekil olduğu anlaşılmıştır. TBK 551. maddesinde “Ticari vekil, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişidir. Bu yetki, işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsar. Ancak, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamaz, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, dava açamaz ve açılmış davayı takip edemez.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu durumda, üçüncü kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunan ...’nın sınırlı yetkili ticari vekil olduğu,anılan şahsa 3.kişi adına dava açma, açılmış davayı takip etme veya istihkak iddiasında bulunma gibi özel bir yetki verilmediği, vekaletnamenin muhasebeci olan şahsın işlerine yönelik verildiği anlaşıldığından davalı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının REDDİNE, karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu 8.8.2018 tarihli haciz sırasında 3.kişi şirket adına ... isimli şahıs istihkak iddiasında bulunmuş, alacaklı vekili istihkak iddiasına karşı çıkmış, İcra Müdürlüğü’nün 09/08/2018 tarihli kararı ile İİK 99. maddesi gereğince dava açmak üzere alacaklıya süre verilmiştir. Alacaklı tarafından 3.kişi adına geçerli istihkak iddiasında bulunulmadığından bu işlemin iptali için 15.8.2018 tarihinde şikayet başvurusunda bulunulmuş, hak kaybı olmaması açısından da terditli istihkak davası talebinde bulunmuştur. ... 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.8.2018 tarih, 2018/538 Esas, 2018/561 karar sayılı kararı ile; haciz sırasında tüzel kişiler bakımından yetkilileri tarafından istihkak iddiasında bulunulabileceği gibi o anda hazır bulunan işçileri veya yöneticileri tarafından da istihkak iddiasında bulunulabileceği, bu kapsamda muhasebeci tarafından bulunulmuş istihkak iddiasının geçerli olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine; istihkak iddiasının reddi davasının tefrikine karar verilmiş, anılan karar kesinleşmemiş, davacı alacaklı tarafından bu karar üzerine eldeki dava açılmıştır. Bu durumda,davacı alacaklının yargılamanın başından itibaren 3.kişi adına geçerli istihkak iddiasında bulunulmadığını dile getirdiği, ancak şikayetinin reddine karar verilmesi nedeni ile eldeki davayı açmaya zorlandığını anlaşılmış olduğundan davacı alacaklı aleyhine vekalet ücreti takdiri hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:
1-Davalı üçüncü kişinin yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Davacı alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 30.11.2021 tarih ve 2021/2831 E. - 2021/3032 K. sayılı kararının hüküm bölümünün A bendinin 3 nolu fıkrasının hükümden tamamen çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.