Esas No: 2022/7248
Karar No: 2022/8117
Karar Tarihi: 04.07.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/7248 Esas 2022/8117 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/7248 E. , 2022/8117 K.Özet:
12. Hukuk Dairesi tarafından verilen karar, icra memurunun KDV oranını hatalı şekilde belirlemesi sonucu fazla ödenen KDV'nin iadesi talepleriyle ilgilidir. Şikayetçi, mahkemenin dava açmak için yargı yolunun caiz olması dava şartının mevcut olması gerektiğini, bunun da vergi mahkemesine ait olduğunu savunmuştur. Mahkeme bu savunmayı kabul etmeyerek, davanın usulden reddi yerine işin esasının incelenerek hüküm kurulmasına karar vermiştir. Ancak yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerekmekteydi. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı reddedilmiş ve İlk Derece Mahkemesi'nin kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. bendinin (b) alt bendi ve 115. maddesi: yargı yolunun caiz olması dava şartıdır ve mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını her aşamada kendiliğinden araştırır.
- İİK'nin 364/2. maddesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi: dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ :İcra Memur Muamelesini Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı-şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi vekilinin, ihalesi yapılan taşınmaz ile ilgili olarak icra müdürlüğünce KDV oranının %1 yerine %18 olarak alınmasına yönelik kararın iptali ile itirazi kayıtla fazla ödenen 221.170,00 TL tutarındaki KDV'nin iadesini talep ettiği, yerel mahkemece; şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurduğu, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçinin istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan hâllere dava şartları denir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin 1. bendinin (b) alt bendi gereğince yargı yolunun caiz olması dava şartı olup 115. maddesine göre ise mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden ret kararı verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; Katma Değer Vergisi’nin tahsil edildiği noktasında tartışma bulunmamaktadır. Bu bağlamda verginin iadesinin muhatabı vergi dairesi olmuştur. Bu kapsamda açılan davada da; 3065 sayılı Kanun hükümleri gereğince katma değer vergisine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevi, idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemelerine ait bulunmaktadır. Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 2021/524 Esas, 2022/120 Karar no ve 28/02/2022 tarihli kararı da aynı doğrultudadır.
O halde mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması, istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 28/03/2022 tarih ve 2021/3154 E. - 2022/898 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... ... 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 15/06/2021 tarih ve 2021/386 E. - 2021/477 K. sayılı kararının re'sen BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre şikayetçinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 04/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.