Esas No: 2021/11957
Karar No: 2022/8236
Karar Tarihi: 05.07.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/11957 Esas 2022/8236 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/11957 E. , 2022/8236 K.Özet:
İcra Ceza Mahkemesi, \"gerçeğe aykırı beyanda bulunmak\" suçuna ilişkin olarak verilen hükümleri bozdu. Sanıkların suçunun, 2004 sayılı İİK'nın 338. maddesi kapsamında olduğu ve suç tarihinin 21/02/2012 tarihi olduğu belirlendi. Suçun gerektirdiği ceza türüne göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve bu sürenin son kesildiği tarihte zamanaşımının dolduğu tespit edildi. Bu nedenle hükümler bozuldu ve davalar düşürüldü. Tazminata ilişkin hüküm ise temyiz edilmedi ve hüküm onandı. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir:
- 2004 sayılı İİK'nın 338. maddesi: İcra yoluna başvurulduktan sonra geri çekilen veya reddedilen icra takibini veya borçlu tarafından ibraz edilen senedi veya vesikayı ibraz edenen kişi hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmanın cezasını belirler.
- 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi: Belirli suçlara ilişkin olarak öngörülen zamanaşımı süresini belirler.
- 5237 sayılı TCK’nın 67. maddesi: Mahkemelerin ve diğer mercilerin zamanaşımı konusundaki yetkisini belirler.
- 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi: Yargıtay kararlarının bozma nedenlerini belirler.
- 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi: Zamanaşımı süresini belirler ve davaların düşürülmesi ile ilgili yetkiyi verir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1 ) “Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Sanıkların eylemlerinin 2004 sayılı İİK'nın 338. maddesi kapsamında olduğu, suç tarihinin 21/02/2012 tarihi olduğu, suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımının son kesildiği 11/10/2012 tarihli sanıkların mahkeme huzurunda alınan savunmaları ile mahkeme karar tarihi arasında zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin 11/10/2020 tarihinde yargılama sırasında dolduğunun anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davaların ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE,
2-) Tazminata ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 05/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.