Esas No: 2022/9291
Karar No: 2022/8658
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/9291 Esas 2022/8658 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/9291 E. , 2022/8658 K.Özet:
Sanık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince borcun taksitler halinde ödenmesini taahhüt etmesine rağmen bu taahhüdü ihlal ettiği için 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmıştır. Ancak, daha önce aynı borca ilişkin olarak verilen tazyik hapsi cezasının ceza zamanaşımı nedeniyle infaz edilememiş olduğu ortaya çıkmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı borç ilişkisi nedeniyle sanık hakkında tekrar tazyik hapsi verilemeyeceği gerekçesiyle kararın kanun yararına bozulması istemişse de, Yargıtay Hukuk Dairesi bu istemi reddetmiştir. Kanun maddesi gereği, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak için hapsen tazyik yaptırımı uygulanabileceği belirtilmiştir. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle verilen tazyik hapsi cezasının infaz edilip edilmediğinin araştırılması ve yerine getirildiği takdirde diğer taksitlerin ödenmemesi durumunda da hapsen tazyik kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, aynı borç ilişkisi nedeniyle sanık hakkında bir defaya
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ...'ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 21/09/2021 tarihli ve 2019/84 esas, 2021/533 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 2. İcra Ceza Mahkemesinin 29/09/2021 tarihli 2021/76 değişik ... sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığı'nın 09/06/2022 gün ve 94660652-105-16-23906-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/07/2022 gün ve KYB-2022/86964 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın ... 24. İcra Müdürlüğünün 2017/173 talimat sayılı dosyasında mevcut 04/10/2017 tarihli taahhütnamede yer aldığı üzere toplam borcunun 110.992,30 Türk lirası olarak belirlendiği, söz konusu borcun 13/10/2017 tarihinde başlamak üzere taksitler halinde ödeneceğinin taahhüt edildiği, alacaklı-müşteki vekilinin taahhütün yerine getirilmediği iddiasıyla 15/10/2018 tarihinde şikayetçi olması üzerine ... 8. İcra Ceza Mahkemesinin 31/05/2019 tarihli ve 2018/1035 esas, 2019/666 sayılı kararıyla sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan kararın 28/06/2019 tarihinde kesinleştiği; alacaklı-müşteki vekilinin 18/01/2019 tarihli ikinci şikayet dilekçesinin ... 1. İcra Ceza Mahkemesi tarafından 2019/84 esasına 22/01/2019 tarihinde kaydedilerek tensibinin düzenlendiği ve Mahkemesince 21/09/2021 tarihli ve 2019/84 esas, 2021/533 sayılı kararıyla sanığın bir kez daha 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan kararın itirazın reddi üzerine 29/09/2021 tarihinde kesinleştiği, her iki dava konusu olayın ve taraflarının aynı borca ilişkin olduğu, 2004 sayılı Kanun’un "Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza" başlıklı 340. maddesinin "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." hükmü karşısında, aynı borç ilişkisi nedeniyle sanık hakkında tekrar 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilemeyeceği cihetle, sanık hakkında aynı fiil sebebiyle açılan mükerrer davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmuş ise de;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 esas, 2009/205 sayılı ilâmında yer alan, ''... Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır... Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlâl kabahatini oluşturmayacaktır... Zira, her bir taksit için ayrı ayrı hapsen tazyik kararı verilmesi halinde, bu kararların her biri infaz yeteneğine sahip olup, usulüne uygun bir şekilde kaldırılmadığı sürece, Yasanın aradığı en çok 3 aya kadar tazyik hapsi verilebileceği kuralını aşacak şekilde infaz edilmeleri söz konusu olabilecektir. Yerel Mahkemece yapılması gereken, borçlunun ilk taksiti ödememek suretiyle ödeme taahhüdüne aykırı davranması nedeniyle 3 aya kadar hapsen tazyikine ilişkin ilk hükmün infazını bekleyerek, eğer kabahatli, bu hapsen tazyik kararının yerine getirilmesinden sonra borcu öder ise, ödenmeyen diğer taksit yönünden kalan süre kadar hapsen tazyik kararı vermektir. Yerel Mahkemece, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan, son taksitin ödenmemesi nedeniyle yapılan şikâyet üzerine, borçlunun yeniden 3 aya kadar hapsen tazyik ile cezalandırılması yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle yasa yararına bozulması gerekirken, Özel Dairece yasa yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi isabetli değildir.'' şeklindeki açıklamalar nazara alındığında; aynı borç ilişkisi nedeniyle sanık hakkında bir defaya mahsus olmak üzere 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilebileceği hususu kuşkusuzdur.
Dosyalar kapsamına göre, ... 8. İcra Ceza Mahkemesi'nin 31/05/2019 tarihli ve 2018/1035 esas, 2019/666 karar sayılı dosyasında;15/10/2018 tarihli şikayet dilekçesi ile müşteki tarafından 13/08/2018-13/09/2018-13/10/2018 tarihli taksitlerin ödemediğinden bahisle sanıktan şikayetçi olunduğu, borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanığın 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair karar verildiği, dosya kapsamında mevcut ... Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosu'nun 2019/1727 nolu ve 01/07/2021 tarihli ,ilgili ilamın tazyik hapsi cezasının ceza zamanaşımı nedeniyle bila infaz olarak gönderildiğine dair yazısı dikkate alındığında , hükmolunan tazyik hapsinin ceza zamanaşımı nedeniyle infaz edilemediği anlaşılmıştır. Kanun yararına bozma konusu edilen ... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 2019/84 esas ve 2021/533 karar sayılı dosyasında ise, müştekinin 18/01/2019 tarihli şikayet dilekçesi üzerine aynı icra dosyası kapsamındaki aynı taahhüde ilişkin 13/11/2018-13/12/2018-13/01/2019 tarihli taksitlerin ödemediğinden bahisle sanıktan şikayetçi olunması üzerine mahkemece hükmedilen 3 aya kadar tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair karar , infazı beklenen ... 8. İcra Ceza Mahkemesinin 31/05/2019 tarihli ve 2018/1035 esas, 2019/666 sayılı dosyasında hükmedilen tazyik hapsi cezasının ceza zamanaşımı nedeniyle infaz edilememiş olması nedeniyle , aynı taahhüdün farklı taksitlerine ilişkin tazyik hapsi verilmesinde , kanuna ve hukuka aykırılık görülmemekle , Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 13/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.