Taraflar arasındaki “çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.5.2004 gün ve 2003/207-2004/288 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2.11.2004 gün ve 9138-12345 sayılı ilamı ile, (...Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delilerden;çekişmeli taşınmazda bulunan ve kat mülkiyeti oluşan bağımsız bölümün (dükkanın) kayden davacıya ait olduğu, davalıların anılan yerde kayda dayalı bir hakkının bulunmadığı görülmektedir.
Öte yandan, anılan bağımsız bölümün üzerinde inşaa edilen bağımsız bölümlerin de davalıların işgalinde bulunduğu sabittir. Zemine ilişkin hak sahibi olan davacının anılan taşınmazda bu yerin altı ve üstü bakımından mülkiyet hakkına sahip olacağı Türk Medeni Kanununun 718.maddesi hükmü gereğidir.Öyle ise, davalıların davacıya ait bağımsız bölümün üstündeki yerleri işgalinin haklı bir nedene dayandığı söylenemez. Diğer taraftan davalıların işgali altındaki yerlerin kaçak ve imara aykırı olması da davacının bu yer bakımından yukarıda açıklanan ve mülkiyetten kaynaklanan haklarını kullanmasına engel teşkil etmez.
Hal böyle olunca, mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenilmesi davasının kabulüne ve belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yanlış gerekçe ile yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.