Esas No: 2022/7267
Karar No: 2022/8846
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/7267 Esas 2022/8846 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/7267 E. , 2022/8846 K.Özet:
Ağrı İcra Müdürlüğü'nde borçlu olan kişiler, Sayıştay Başkanlığı'nın 30 Eylül 2004 tarihli 1377 sayılı Sayıştay Kararı'na dayanarak ilamlı takibe maruz kaldılar. Borçlu tarafından yapılan şikayet üzerine takibin iptali istendi. İlk kararda takibin iptali yönünde hüküm tesis edilmiş, ancak temyiz sonucunda sadece şikayet eden borçlu için takibin iptali kararlaştırıldı. Diğer borçlular hakkında iptal kararı verilmedi. Karar, İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarinca bozuldu ve yeni düzenleme sonrasında takibin sadece şikayet eden dava açan borçlu bakımından iptal edilmesi gerektiği hüküm altına alındı.
6085 Sayılı Sayıştay Kanunu'nun 53. maddesi gereğince Sayıştay kararlarının ilam niteliğinde olduğu, takip dayanağı 1377 sayılı Sayıştay ilamının 22. maddesinin 3. bendinde kurulan hüküm koşula bağlı olmayıp, likit bir alacağın borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin olduğu belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sayıştay Başkanlığı' nın 30.09.2004 tarih ve 1377 sayılı Sayıştay Kararına dayalı ilamlı takipte borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ilama ilişkin takipte geçerli olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ve aynı ilama dayalı başka bir icra dosyası ile takip yapıldığını, mükerrer takip olması nedeniyle mahkemece takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurulduğu, Dairemiz 2018/13646 E, 2018/10166 K sayılı kararı ile takip tarihi olan 27.03.2012 itibariyle uygulanması gereken 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu'nun 53. maddesi gereğince; Sayıştay kararları ilam niteliğinde olduğu, takip dayanağı 1377 sayılı Sayıştay ilamının 22. maddesinin 3. bendinde kurulan hüküm koşula bağlı olmayıp, likit bir alacağın borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin olup, şikayetin yerinde olmadığı gözetilerek, borçlunun diğer şikayet nedenleri incelenmek suretiyle, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olması gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece dairemiz bozma ilamından sonra icra emrinin söz konusu ilama uygunluğunun denetlenmesi açısından gerekli raporlar alınmış, söz konusu raporlar da göz önünde tutularak, ''... şikayetin icra dosyasının ödeme emrindeki aykırılıklar nedeni ile iptali istemine ilişkin olduğu görülmektedir. Dosya arasına alınan bilirkişi raporu ve şikayet dilekçesi kapsamında takibe dayanak ilam hükmünün bır kısım borçlular aleyhine müştereken ve müteselsilsen verildiği, bu kapsamda kural olarak bir ilam için bir takip yapılması gerektiği halde ilamın bölünmesi sureti ile hukuka aykırı bir durum oluştuğu anlaşıldığından şikayetin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne ve takibin iptaline karar verilmiştir.
Somut olayda şikayetçi, ilamlı icraya konu Sayıştay Kararında adı geçen ... olup, Ağrı İcra Müdürlüğünün 2014/11669 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı ... vekili tarafından borçlular ..., ........ aleyhine Sayıştay
Başkanlığının 30/09/2004 tarih ve 1377 sayılı kararına istinaden borç ve faiz alacağına ilişkin toplam 88.000,00 TL alacağın tahsiline ilişkin icra emrinin olduğu anlaşılmıştır. Bu takip ile mükerrer olduğu iddia edilen Ağrı İcra Müdürlüğünün 2012/621 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde ise; Alacaklı ... vekili tarafından borçlular ..., .... aleyhine 1377 Sayılı Sayıştay İlamından kaynaklı borç ve faiz alacağına ilişkin toplam 64.834,00 TL alacağın tahsiline ilişkin icra emrinin olduğu anlaşılmıştır.
O halde takibin sadece şikayet eden ... bakımından iptali gerekirken, tümden iptali ile şikayet etmeyen diğer borçlular hakkında da iptalinin sağlanmış olması isabetsiz olup, mahkemece şikayet eden davacı ... bakımından takibin iptali şeklinde hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.