Esas No: 2021/10468
Karar No: 2022/9049
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/10468 Esas 2022/9049 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2021/10468 E. , 2022/9049 K.Özet:
Bir Ceza Dairesi tarafından verilen karar temyiz edilerek incelendi. İlk derece mahkemesi sanıkları beraat ettirdi, ancak istinaf sonucu Bölge Adliye Mahkemesi sanıkları mahkum etti. Sanıkların üzerlerine atılı suçun maddi unsurlarının gerçekleşmediği ve malvarlığı açısından herhangi bir azalmanın olmadığı gerekçesiyle, sanıkların suçsuz olduğuna karar verilmesi gerektiği belirtildi. İİK'nın 331. maddesi kapsamında takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli suçun unsurları detaylı bir şekilde açıklandı. Karar, tebliğnameye aykırı olarak bozuldu ve dosya yeniden incelenmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderildi.
İİK'nın 331. maddesi, takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli suçun detaylı unsurlarını belirtmektedir. Bu suçun işlenmesi için belirli koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir ve alacaklının borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat etmesi gerekmektedir. Suç, malların mülkünden çıkarılması, telef edilmesi, kıymetten düşürülmesi, muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirilmesi veya asıl olmayan borçların ikrar edilmesiyle gerçekleşebilir. Ancak, hareketin neticeyi meydana getirmeye elverişsiz olması durumunda suç işlenemeyecektir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Ceza muhakemesinin amacının hukuken geçerli kanıtlarla hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olması ve temyiz kanun yolundaki hukuki denetimin maddi gerçeğin tespitinde muhakeme ve mantık kurallarına, bilimsel gerçeklik ve bulgulara uyulup uyulmadığını da kapsadığı gözetilerek yapılan incelemede,
İlk derece mahkemesince ; eylemlerinin sübut bulmadığı gerekçesi ile sanıkların beraatlerine dair karar verildiği, kararın istinaf edilmesi sonucu, Bölge Adliye Mahkmesince, istinaf başvurusunun kabulü ile sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sanıkların üzerlerine atılı bulunan İİK'nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
2-)Telef ederek
3-)Kıymetten düşürerek,
4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek; mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması karşısında,
Somut olayımızda; şikayete konu edilen taşınmazlardan ... İli ... İlçesi ... Mah. 119 Ada 24 Parsel 4 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın suç tarihindeki değerinin 89.669,78 TL olduğu, diğer taşınmaz ... İli ... İlçesi ... Mah. 119 Ada 24 Parsel 3 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın ise suç tarihindeki değerinin 84.065,42 TL olduğu, borçlu sanığın suça konu taşınmazları üzerindeki ipoteklerle birlikte devrettiği, taşınmazlar üzerinde 31/12/2015 devir tarihi itibariyle ... Katılım Bankası lehine 400.000,00 TL ve 300.000,00 TL ipotekle yükümlü olarak satılmış olduğu, bu haliyle başka banka ipotek alacaklısının ipotek alacağının çok altında bir bedelle taşınmazların satıldığı ve söz konusu taşınmazların değerinin ipoteği karşılamadığı ve ipotek alacaklarının karşılanmasından sonra şikayetçinin alacağını karşılar bir miktar kalmadığı anlaşılmış olup, bu haliyle sanıkların eylemleriyle malvarlığının aktifinde herhangi bir azalmanın meydana gelmediği, faillerin işlemek isteyip de kullandıkları araçların elverişsiz olması ve malvarlığının aktifinde de azalmanın olmaması karşısında, suçun maddi konusunun bulunmaması nedeniyle, hareketin neticeyi meydana getirmeye elverişsiz olduğu gözönünde bulundurulduğunda işlenemez suç söz konusu olmasına rağmen, atılı suçun unsurları gerçekleşmediğinden sanıkların beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetlerine dair karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... vekili ile sanık ... vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden,... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 2018/980 E. 2019/2938 K. sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 302/2 ve 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Yasa ile değişik CMK'nin 304. maddeleri gereğince tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 20/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.