Esas No: 2022/1597
Karar No: 2022/9129
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1597 Esas 2022/9129 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/1597 E. , 2022/9129 K.Özet:
Bir alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senedine özgü haciz yoluyla takibe karşı borçlu tarafından icra mahkemesine başvurulmuş, mahkeme tarafından usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Alacaklı istinaf yoluna başvurmuş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırıldığı ve usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, sair şikayet ve itirazların ise reddine karar verilmiştir. Ancak, tebliğ işleminin usulsüz olup olmadığına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede, borçlu tarafından bir işyerinin ve daimi çalışanının olmadığı iddia edilmiştir. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından zabıta marifetiyle yapılacak araştırma sonrasında karar verilmesi gerekmektedir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun \"Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası\" başlıklı 17. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 26. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Karar, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, alacaklının yetkili hamil olmadığını, bononun zamanaşımına uğradığını ve kendisi tarafından doldurulmadığını, belirtilen miktarda borcu olmadığını ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırıldığı ve usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, sair şikayet ve itirazların ise reddine karar verildiği görülmektedir.
7201 Sayılı Tebligat Kanununun "Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası" başlıklı 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır" hükmü mevcuttur. Tebligat Yönetmeliği'nin 26. maddesinde ise; "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, borçlu ...'a gönderilen ödeme emri "Tüzel kişiliğin temsilcisi tebliğ anında adresinde bulunmaması işte olması sebebiyle daimi işçisi ... ... imzasına 17.12.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir." şerhi ile tebliğ edilmiştir. Bu haliyle tebligat her ne kadar tüzel kişilik ifadesini içerir kaşe kullanılmak suretiyle tebliğ edilmiş ise de şahıs borçlu yönüyle 7201 sayılı Tebligat Kanununun 17. maddesindeki koşulları taşıdığından şeklen usulüne uygundur. Ne var ki; borçlu şikayetinde bir işyerinin ve daimi çalışanının olmadığını ileri sürmüştür.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, zabıta marifetiyle araştırma yapılarak tebliğ tarihi itibariyle adresin borçluya ait olup olmadığı ve ... ... isminde işçisi olup olmadığının tespiti ile oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlarda bir araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 21.12.2021 tarih ve 2021/1940 E. - 2021/1860 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.