Esas No: 2022/6430
Karar No: 2022/9249
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/6430 Esas 2022/9249 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/6430 E. , 2022/9249 K.Özet:
Borçlu, alacaklılar tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine itiraz etmiş, İlk Derece Mahkemesi kısmen kabul ederek borçlunun itirazının kısmen kaldırılmasına ve icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesinde yapılan istinaf sonucunda, itirazın kaldırılması istemi kısmen kabul edilerek borçlu aleyhine verilecek icra inkar tazminatı hükmedilmiştir. Dosya Yargıtay'a gitmiş ve Hukuk Dairesi, borçlunun itirazının kısmi olduğu gözden kaçırılarak yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak istemin kısmen kabul kısmen reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir diyerek kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri:
- HMK'nun 26. maddesi (Taleple Bağlılık İlkesi)
- 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi
- 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklılar tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine karşı borçlunun süresinde yaptığı borca kısmi itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, İlk Derece Mahkemesince talebin kısmen kabulü ile borçlunun itirazının 53.091,25 USD üzerinden kaldırılmasına, itirazın kaldırılmasına hükmedilen tutar üzerinden borçlu aleyhine % 20 icra inkar tazminata hükmedilmesine karar verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine; istemin kısmen kabulü ile borçlunun itirazının 53.091,25 USD üzerinden kaldırılmasına, borçlu aleyhine verilecek icra inkar tazminatının ise itirazın kaldırılmasına karar verilen alacak tutarının takip tarihindeki kur karşılığı olan Türk Lirası üzerinden % 20’si oranında hesaplanan 38.544,25 TL olarak hükmedilmesine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edildiği görülmektedir.
Somut olayda icra dosyası incelendiğinde, uyuşmazlık konusu kira sözleşmesinin ilk kez kiralayan ... ... A.Ş. ile kiracı borçlu ... T.A.Ş. arasında 01.02.2000 tarihinde imzalandığı ve yıllık kiranın 25.000,00 USD + KDV olarak kararlaştırıldığı, kiralanan taşınmazın kiralayan şirket tarafından 15.01.2007 tarihinde takip alacaklılarına satılması üzerine yeni malikler tarafından borçlu aleyhine kira bedelinin uyarlanmasına ilişkin açılan davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07.6.2012 tarih ve 2010/108 E. - 2012/364 K. sayılı ilamı ile 01.02.2007’den itibaren yıllık kira bedelinin 50.000,00 USD + KDV olmasına, aynı malikler tarafından borçlu aleyhine açılan ikinci kira tespiti davasında ise ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15.9.2015 tarih ve 2015/178 E. - 2015/929 K. sayılı ilamı ile 01.02.2012’den itibaren yıllık kira bedelinin 97.841,72 USD olarak tespitine karar verildiği ve bu kararın 02.3.2017 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen bu ilam gereğince alacaklı kiralayanlar tarafından 01.02.2012 tarihinden 17.12.2013 tarihine kadar oluşan kira farkı alacağının işbu ilamsız takibe konu edildiği, borçlunun yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne yaptığı iki ayrı itirazla ödeme emrindeki kira alacağının önce 99.193,74 TL’lik kısmına, devamında da 48.180,19 TL’lik kısmına itiraz ettiği, takipte istenen alacak tutarının 93.690,00 USD olduğu, borçlunun itiraz ettiği kısmın, takip tarihindeki dolar kuru üzerinden hesaplanan tutarının
40.598,00 USD’a tekabül ettiği, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince hükme esas alınan, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli 29.6.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle istenebilecek alacak tutarının 53.091,25 USD olduğunun tespit edildiği görülmektedir.
HMK'nun 26. maddesinde Taleple Bağlılık İlkesi başlığı altında " (1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü yer almaktadır.
Buna göre hakim tarafların talepleri ile bağlı olup, bu talepten başka bir şeye karar veremez. Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, borçlunun itirazının kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun itirazı alacağın 40.598,00 USD’lık kısmına yönelik olmakla, kalan 53.091,25 USD’lık alacak tutarı zaten borçlunun kabulünde olduğundan ve borçlunun itiraz ettiği 40.598,00 USD alacak kısmı yönünden takibin haksız olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince itirazın kaldırılması isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, borçlunun borca itirazının kısmi olduğu gözden kaçırılarak yanılgılı değerlendirme ile istemin kısmen kabul kısmen reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklıların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.