Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1900 Esas 2022/9187 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1900
Karar No: 2022/9187
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/1900 Esas 2022/9187 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasında yapılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda davacı-3.kişi taşınmazların malik sıfatına geldiği ortaya çıkmıştır. Ancak, tapu kaydına satış vaadi şerhinin işlenmesiyle birlikte kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak ayni etkinlik ve aleniyet kazandığından tescil işlemi gerçekleşmeden mülkiyet intikal etmez. Bu sebeple, şikayetin aktif husumet yönünden reddedilmesi gerekirken, her iki taşınmaz yönünden de esastan reddedilmesi şeklinde verilen karar doğru onanmıştır. Tapu Kanunu'nun 26. maddesi ve TMK'nun 1009. maddesi uyarınca satış vaadi sözleşmesine dayalı hak ayni etkinlik kazanır ve taşınmazın mülkiyetinin intikali için tescil işleminin gerçekleşmesi gerekmektedir. 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca karar onanmıştır.
12. Hukuk Dairesi         2022/1900 E.  ,  2022/9187 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı-3.şahıs tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayet eden 3. şahıs, takip dosyasında haczedilen taşınmaz üzerinde lehine satış vaadi sözleşmesi şerhi bulunduğunu, satış vaadi nedeniyle taşınmazın devri gerektiğinden tapu iptal davası sonucunda bu taşınmazın maliki durumuna geldiğini ve tarafı olmadığı icra dosyasından konulan haczin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiğini belirterek, icra müdürlüğü ret kararının ve her iki taşınmaza konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, istinaf başvurusununda Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği görülmektedir.
    Somut olayda alacaklı tarafından borçlu ... Mimarlık Turizm Taşımacılık ve Tic. A.Ş. aleyhine başlatılan takiple ilgili olarak haciz tarihinde takip borçlusu adına tapuda kayıtlı olan ... ili ... ilçesi ... izbirlik mevki 231 ada 14 parsel ve 220 ada 5 parseldeki 1/3 hisse üzerine haciz konulduğu, şikayet eden 3. şahıs tarafından ... 19. Noterliği'nin 12.06.2008 tarih ve 7918 yevmiye nolu Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası açıldığı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03.02.2015 tarih ve 2013/194 Esas, 2015/25 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne " ... ili ... ilçesi ... Köyü, 1937 parseldeki 1/3 paya ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verildiği, kararın 07.05.2015 tarihinde kesinleştiği, 21.12.2016 tarihinde taşınmazların davacı-3.kişi adına tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
    Tapu Kanunu'nun 26. maddesi ve TMK'nun 1009. maddesi uyarınca kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanır. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi lehine satış vadedilen şahıs adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Buna göre haczin kaldırılması için 5 yıllık süre içerisinde tescil davası açılması ve 3. kişi adına taşınmazın tescil işleminin tamamlanması zorunlu olup, şikayete konu taşınmazın tapu kaydına 17.06.2008 tarihinde satış vaadi şerhinin işlendiği, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya tescilinden itibaren 5 yıllık süre geçtikten sonra gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca açılan tapu iptali v e tescil davası uyarınca tescil işleminin gerçekleştiği, 5 yıllık sürede kanun maddesinde belirtildiği üzere hem dava açılması hem tescilin gerçekleşmesi şartının birlikte arandığı, somut olayda bu şartın yerine getirilmediği dolayısıyla mahkemece yapılan değerlendirmenin yerinde olduğu görülmektedir.
    Ancak, şikayete konu taşınmazlardan 220 ada 5 parseldeki taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, bahsi geçen parselin davacı 3. kişi tarafından 21/07/2020 tarihinde dava dışı 3. kişiye devredildiği görülmekte olup, şikayet tarihi itibariyle davacı-3.kişinin taşınmazda malik sıfatı bulunmadığından ... bu taşınmaz yönünden taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
    O halde yukarıda ada ve parsel numarası yazılı taşınmaz bakımından mahkemece şikayetin aktif husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken her iki taşınmaz yönünden de şikayetin esastan reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de sonuçta istem reddedilmiş olduğundan sonucu doğru onama yoluna gidilmiştir.
    SONUÇ :Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 22/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara