Esas No: 2022/8321
Karar No: 2022/9332
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/8321 Esas 2022/9332 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/8321 E. , 2022/9332 K.Özet:
Bölge Adliye Mahkemesi, borçlunun ihaleye fesat karıştırdığı iddiası ile ihalenin feshi istemini reddedip para cezasına hükmetmişti. Ancak Hukuk Genel Kurulu'nun benimsediği emredici nitelikteki İİK'nın 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi gereği, işin esasına girilip talebin reddine karar verilmesi durumunda ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezası verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi doğrudur. Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı bu nedenle bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 7343 sayılı kanun ile değişik İİK'nın 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi: İcra mahkemesi işin esasına girerek talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum eder.
- 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi: Yargıtay, bozma kararlarına öncelikli olarak yeniden yargılama yapılması gerektiği hükümleri uygulanmaksızın karar verir.
- 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddesi: Yargıtay bozma kararında hükümle birlikte yeni hüküm kurulmasını ya da yeniden yargılama yapılmasını gerektiren hallerde, Yargıtay ilgili mahkemeye görevli bir raportör görevlendirir ve yeniden yargılama yapılmasına karar verilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlunun ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası ile birlikte sair fesih nedenlerini ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedildiği, borçlu tarafından, şikayetin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu,Bölge Adliye Mahkemesince; ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması nedeniyle şikayetçi borçlunun menfaatlerinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, mahkemece ihalenin feshi isteminin zarar unsurunun bulunmaması nedeniyle esasa girilmeden reddine karar verilmesi ve bu nedenle şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekirken, şikayetin esası incelenmek suretiyle ve yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, ancak anılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı gerekçesi ile HMK'nın 353/1-b.2. maddesi hükmü gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, “İhalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına,” şeklinde hüküm kurulduğu görülmektedir.
7343 sayılı kanun ile değişik İİK'nın 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca; icra mahkemesi işin esasına girerek talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum eder.
Yasanın para cezasına ilişkin bu hükmü emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re’sen uygulanmalıdır. Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 Esas sayılı kararında da benimsendiği üzere; kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamaz.
Somut olayda, mahkemece işin esasına girilerek, şikayetçi borçlunun ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasına yönelik olarak kamera görüntüleri CD şeklinde dosya arasına alınmış, çözümleme için dosya bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış olup,bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere ihale sırasında şikayet eden vekilinin iddia ettiği gibi kargaşa oluştuğuna ve teklif vermesi muhtemel alıcıların dosyaya teklif veremediğine dair bir kanaatin oluşmadığı, dolayısıyla fesat iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, İİK’nun 134/2 maddesi ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre işin esasına girilerek şikayetin reddine ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi doğru olup, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetçi borçlu aleyhine para cezası tayinine yer olmadığına karar verilmesi isabetsiz olmakla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 06.04.2022 tarih ve 2022/703 E. -2022/796 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca para cezasına hasren re'sen BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.