6112 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/5335 Esas 2021/3778 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5335
Karar No: 2021/3778

6112 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/5335 Esas 2021/3778 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, 6112 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Temyiz edilen kararda, sanığın eyleminin suça uyduğu kabul edilerek uyarıldığı ancak, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından yapılan uyarının sanığın şirketine usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği araştırılmalıdır. Ayrıca, basit yargılama usulünün uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumu yeniden değerlendirilmelidir. Suçtan zarar görmeyen kişinin vekalet ücretine hükmedilmesi kararlaştırılmıştır. Gerekçeli kararda suç tarihi yanlış bir şekilde yazılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 6112 sayılı Kanunun 33/2. maddesi
- 6112 sayılı Kanunun 33. maddesi
- CMK'nin 251/3. maddesi
- Geçici 5/(1)-d. madde
- Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen \"suç ve cezaların kanuniliği\" ve \"lehe kanun\" ilkeleri
- AİHS
19. Ceza Dairesi         2020/5335 E.  ,  2021/3778 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6112 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    1)Kararın gerekçesinde sanığın eyleminin 6112 sayılı Kanunun 33/2. maddesinde düzenlenen suça uyduğunun kabul edilerek, katılanın 04/01/2016 tarihli cevabi yazısı ve izinsiz yayın yapılan teçhizatın mühürlenmesinden hareketle sanığın uyarıldığı kabul edilmiş ise de 6112 sayılı Kanunun 33. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme gereğince, Van merkeze yönelik izinsiz yayın yaptığı tespit edilen sanığın şirketinin öncelikle katılan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından uyarılması gerektiği, ancak bu uyarıya rağmen izinsiz faaliyete devam etmesi halinde aynı maddenin birinci fıkrasının uygulama alanı bulacağı ve izinsiz yayın yapılan verici ve tesislerin mühürlenerek kapatılabileceği cihetle, her ne kadar katılan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından sanığın şirketinin uyarılmasına karar verildiği belirtilerek uyarı yazısının bir örneğinin dosyaya sunulmuş ise de bu uyarı yazısının sanığın yetkilisi olduğu şirkete tebliğ edildiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği anlaşılmakla, öncelikle bu uyarı yazısının sanığın yetkilisi olduğu şirkete usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılarak, tebligat parçasının aslı ya da onaylı örneğinin dosya arasına alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
    2)Dairemizin 28/09/2020 tarih, 2020/1515 E - 2020/11589 K sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere;
    Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen CMK"nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı "hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden" kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen "suç ve cezaların kanuniliği" ve "lehe kanun" ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa"ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS"ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,
    Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    3)Suçtan doğrudan zarar görmeyen ...’ın dava ve duruşmalara katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    4)Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “04/11/2014” yerine, “2015” olarak gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye kısmen uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara