Esas No: 2022/11083
Karar No: 2022/9791
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/11083 Esas 2022/9791 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/11083 E. , 2022/9791 K.Özet:
Şikayetçi 3. kişi, borcu olmamasına rağmen dava dışı borçlu aleyhine yapılan icra takibi nedeniyle kendisine ait taşınmaza haciz konulduğu iddiasıyla haczin kaldırılmasını talep etti. İlk derece mahkemesi şikayeti reddetti. Bölge Adliye Mahkemesi ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Ancak, şikayetçinin temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay, dava dışı borçlu adına kayıtlı taşınmaza haciz konulamayacağına dair kararın bozulmasına hükmetti. Kanun maddesi olarak da 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu'nun 364/2. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki 3. Kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi 3. kişinin; borçlu sıfatı olmadığı halde dava dışı borçlu aleyhine yapılan icra takibi nedeniyle kendisine ait taşınmaza haciz konulduğu iddiasıyla haczin kaldırılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikayetin reddedildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, anılan karara karşı şikayetçinin temyiz yoluna başvurduğu görülmektedir.
4721 sayılı TMK'nun 705. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır" hükmü yer almaktadır.
Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Bir başka deyişle, haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazın, borçlunun borcu için haczi mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan yukarıda da belirtildiği üzere, taşınmaz mülkiyeti TMK'nun 705. maddesi gereğince tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi sonucu, kesinleşmiş olduğu tarih itibariyle adına tescil kararı verilene geçer. Ancak, aynı madde uyarınca yeni malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi için mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olması gerekir. Şikayet tarihi itibariyle taşınmaz şikayetçi 3. kişi lehine tapuya tescil edildiğinden TMK 705/2 maddesi uyarınca şikayet hakkı bulunmaktadır.
Somut olayda, Dairemiz tarafından incelenmek üzere talep edilen tapu kayıtları ve dosya kapsamındaki sair belgelere göre; şikayete konu taşınmaz 17/12/2009 tarihinde kat irtifakı tesisi ile ... adına tescil edilmiştir. Taşınmaz üzerine son olarak, Ankara 12. İcra Müdürlüğü'nün 2014/4015 Esas sayılı dosyasından 15/08/2018 tarihinde yazılan yazı gereğince "Alacaklı ... (borçlu ... 3. şahıslara arsa sahiplerinden alacağı olması nedeni ile)" açıklaması ile 16/08/2018 tarihinde haciz konulmuştur.
Tapudan görüleceği üzere haczin tapuya işlendiği tarihte malik ...'dır. Sonrasında ise şikayetçi/3. kişi ... tarafından Ankara 11. Tüketici Mahkemesine açılan tapu iptali ve tescil davası yargılaması neticesinde 21/03/2019 tarih ve 2018/101 Esas, 2019/112 Karar sayılı karar ile şikayetçi ...'un davasının kabulü ile davalı ... adına kayıtlı anılan taşınmazın tapu kaydının iptaline ve şikayetçi ... adına tapuya tesciline karar verildiği dolayısı ile dava dışı borçlu ...’in şikayete konu taşınmazın mülkiyetini hiçbir zaman kazanmadığı görülmektedir.
O halde; ilk derece mahkemesince, yukarıda yapılan açıklamalar gereğince, dava dışı ...’in borcu nedeni ile haciz tarihinde mülkiyeti başkasına ait, anılan taşınmaz üzerine haciz konulamayacağı değerlendirilmesiyle, şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : 3. Kişi/şikayetçinin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin 26.10.2021 tarih ve 2020/1881 E. 2021/2005 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 16.12.2019 tarih ve 2019/845 E.-2019/1686 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.