Esas No: 2007/6-978
Karar No: 2007/977
Karar Tarihi: 12.12.2007
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/6-978 Esas 2007/977 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kira alacağı nedeniyle davalıya başlattığı icra takibine itiraz eden davalının itirazının kaldırılması ve tahliyesini istemiştir. İlk mahkemece istek reddedilince, davacı temyiz etmiş ancak temyiz mahkemesi de isteği reddetmiştir. Bunun üzerine davacı Hukuk Genel Kurulu'na başvurarak direnme kararının bozulmasını istemiştir. Hukuk Genel Kurulu, Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiğine karar vermiş ve önceki direnme kararını bozmuştur. Kanun maddeleri: HUMK madde 429.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2007
NUMARASI : 2007/206-2007/345
Taraflar arasındaki “itirazın kaldırılması ve tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 3.İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.11.2006 gün ve 596-860 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 19.2.2007 gün ve 13325-1476 sayılı ilamı ile, (...Davacı alacaklı davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibine vaki itiraz üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine baş vurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde davalının mülkiyeti müvekkiline ait ....mahallesi, ..... Çiçeği Bulvarı no;21/4 Antalya adresindeki dükkanda 7.5.2005 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalı hakkında kira alacağının tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalının itirazında ödeme emrinde tahliyeye konu taşınmazın adresinin yanlış gösterildiğini bildirdiğini, ancak kira sözleşmesine ve altındaki imzaya karşı çıkmadığı gibi borca da itiraz etmediğini ileri sürerek itirazın kaldırılmasını ve davalının yukarda belirtilen kiralanandan tahliyesini istemiştir. Davalı ise itiraz dilekçesini tekrar ettiğini, takip konusu alacağı makbuz karşılığında ödediğini, kiralananın boş olduğunu ancak tahliye etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Takibe esas alınan ve karara dayanak teşkil eden 7.5.2005 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralanan taşınmazın adresi .......Çiçeği Bulvarı 21/4 Antalya olarak kiracının ikamet adresi ise ...Mahallesi 1946 sok....Sitesi C.Blok.7/17 Antalya olarak yazılmıştır. Davacı 7.5.2005 tarihli sözleşmeye dayanarak davalı hakkında başlattığı 16.8.2006 tarihli takip ile 7.5.2006 - 7.5.2007 dönemi kira bedeli olan bakiye 3.000 Doların tahsilini istemiştir. Ödeme emri ise davalıya takip talebinde davalının sözleşmede gösterilen ikamet adresinde 17.8.2006 tarihinde tebliğ edilmiştir. Takip talebinde ve ödeme emrinde davalı borçlunun ikamet adresinin gösterilerek ödeme emrinin tebliğ edilmesi bu adresten tahliye istendiği anlamına gelmez. Öte yandan davacı itirazın kaldırılması ve tahliye istemli olarak verdiği 3.10.2006 tarihli dava dilekçesinde davalının kiracı olarak bulunduğu ... Mahallesi ....Çiçeği Bulvarı No:21/4 Antalya adresindeki iş yerinden tahliyesini istemiştir. Bu durumda takibin yapılmasında ve davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. O nedenle tarafların 28.11.2006 tarihli oturumdaki takibe konu alacağın ödendiğine ilişkin beyanları da nazara alınarak varsa ödeme belgesinin ibrazının istenmesi ve temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 12.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.