Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/1-968 Esas 2007/976 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/1-968
Karar No: 2007/976
Karar Tarihi: 12.12.2007

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/1-968 Esas 2007/976 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Çekişmeli bir taşınmaza ilişkin olarak açılan “elatmanın önlenmesi ve ecrimisil\" davasında, Mahkeme davanın reddine karar verdi. Bunun üzerine, davacı vekili kararın incelenmesini istedi ve Yargıtay 1.Hukuk Dairesi verilen kararı bozdu. Ancak, yeniden yapılan yargılama sonunda Mahkeme önceki kararda direndi. Hukuk Genel Kurulu ise özel daire bozma kararına uyulması gerektiği sonucuna vardı ve önceki kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verdi. Kararda geçen kanun maddeleri, HUMK'nun 429. Maddesi olarak belirtilmiştir. Bu madde, ilgili yerlerde verilen kararların yargı kararlarına aykırı olduğu gerekçesiyle bozulabileceğini belirtmektedir.
Hukuk Genel Kurulu         2007/1-968 E.  ,  2007/976 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/07/2007
    NUMARASI : 2007/236-2007/246

    Taraflar arasındaki “elatmanın önlenmesi ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;  Kadıköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın  reddine dair verilen  2.11.2006  gün ve     115-313 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 19.3.2007 gün ve  1373-2747  sayılı ilamı ile, (....Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2298 ve 2300 parsel sayılı taşınmazların davacı adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece sadece tanık beyanlarına itibar edilmiş, yerinde keşif yapılarak davacı taşınmazlarına bir müdahale olup olmadığı saptanmamıştır.
    Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının  getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde  bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile  kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak  hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan,   infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
               Somut olaya gelince: mahkemece yukarıda değinilen ilkeleri kapsar şekilde ve hükme elverişli olacak nitelikte bir araştırma yapılmış değildir.
    Hal böyle olunca, yerinde keşif yapılarak çekişmeli taşınmazların davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı duraksamaya yer verilmeyecek şekilde saptanılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
     TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
      HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,  12.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara