Esas No: 2022/2693
Karar No: 2022/9944
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2693 Esas 2022/9944 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/2693 E. , 2022/9944 K.Özet:
Alacaklı tarafından borçlu şirkete ait hesap hareketlerinin istenmesinin Bankacılık Kanunu'nun 73. maddesi kapsamında müşteri sırrı olduğu iddiasıyla icra müdürlüğünün bu yöndeki kararının iptalini talep edilmiştir. İlk derece mahkemesi talebi reddederken, Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi Kararı'nın kaldırılmasına karar vermiştir. Ancak, Bankacılık Kanunu'nun 73. maddesi uyarınca bankaların mensupları ve diğer görevlilerin sıfatları nedeniyle öğrendikleri bankalara ve müşterilerine ait sırları ihtiyari ve keyfi olarak açıklamalarına engel nitelikte olduğu belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin kararı bozulmuş ve dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İİK'nun 367. maddesi: İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malümatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeğe ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur.
- Bankacılık Kanunu'nun 73. maddesi: Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.
- İİK'nun 364/2. maddesi ve HMK'nun 373/2. maddesi: Kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine hükmedilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi 3. kişi bankanın, borçlu şirkete ait hesap hareketlerinin istenmesinin Bankacılık Kanunu’nun 73. maddesi kapsamında müşteri sırrı niteliğinde olduğu iddiasıyla icra müdürlüğünün bu yöndeki kararının iptalini talep ettiği, Mahkemece, talebin reddedildiği, kararın Banka tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi' nce; istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi Kararı kaldırılarak 22/12/2020 tarihli müzekkerinin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
İİK' nun 367. maddesi uyarınca İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malümatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeğe ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur.
Bankacılık Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca; “ Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.”
Kanundaki bu kısıtlamalar bankaların mensupları ve diğer görevlilerin sıfatları nedeniyle öğrendikleri bankalara ve müşterilerine ait sırları ihtiyari ve keyfi olarak açıklamalarına engel nitelikte olup, cebri icrayı etkiler bir kısıtlama anılan maddede yer almadığından cebri icrayı kapsamaz.
Somut olayda 22/12/2020 tarihli müdürlük işleminin İİK’nun 367. maddesinde belirtilen borçlunun mevcuduna ait bilgileri aşar nitelikte olmadığı anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 21/12/2021 tarih ve 2021/795 E. 2021/3577 K sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 06/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.