Esas No: 2022/2652
Karar No: 2022/10054
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2652 Esas 2022/10054 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/2652 E. , 2022/10054 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi, bir şirkete general haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle tebliğ tarihini düzeltme talebi kabul edilmiş, fakat istinaf başvurusu sonrası kararın bozulmasına karar vermiştir. Kararda, tebligatın hükmi şahıslara nasıl yapılabileceği ve tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslere gönderilen tebligatın usulsüzlük sonucunu doğurup doğurmama durumu açıklanmaktadır. Ayrıca, tebligatın usulsüz olması durumunda bile, muhatabın tebliğe muttali olmuşsa tebligat muteber kabul edilir ve muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12,13,21/1, 35/4 ve 32. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu şirkete gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ve tebligata 18/10/2020 tarihinde muttali olunduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayete konu tebligatın Tebligat kanununun 12.maddesi hükmüne göre yapılmadığı nedenle usulsüz olduğundan bahisle şikayet kabul edilerek tebliğ tarihinin düzeltildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir.
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Ancak, Kanunun 21/1.maddesine göre tebligat yapılması halinde, tebliğ memuru, tebliğ evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de, mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.
Somut olayda borçlu şirkete ödeme emrinin 7201 Sayılı TK'nın 21/1 maddesi gereğince "muhatap adresi kapalı olması sebebiyle muhatabın komşusu Ali Yıldırım'dan sorulmuş, muhatabın iş yeri geçici kapalı olduğu sözlü beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat Fatih mahallesi muhtarlığına teslim edilmiş olup, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşusuna haber verilmiştir” şerhi ile tebliğ olunduğu, haber
verilen komşu isminin bulunmadığı, bu hali ile tebligatın TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
(HGK’nun 22.06.2022 tarihli 2021/12-481E.-2022/986K.sayılı ilamı)
Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
O halde; İlk Derece Mahkemesi her ne kadar tebligat usulsüzlüğü şikayetini kabul ederek tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiş ise de dayandığı gerekçe yerinde olmadığından Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin 06/12/2021 tarih ve 2021/932 E. - 2021/3287 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.