Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/5858 Esas 2022/10034 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5858
Karar No: 2022/10034
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/5858 Esas 2022/10034 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi'nin verdiği karara göre, İİK'nun 85/1. maddesi gereğince icra müdürlüğü, borçlunun mal ve haklarından alacaklıya yetecek miktarı haczetmektedir. Ancak İİK'nun 82. maddesi uyarınca icra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların caiz olup olmadığını değerlendirerek karar verir. Bu çerçevede, alacaklının talepleri değerlendirilerek gerektiğinde ek masraflar da talep edilerek taşınmazlara, posta çeki hesaplarına ve borçlunun maaşına haciz konulması gerekmektedir. Ancak bu taleplerin tamamının reddedilmesi ve icra mahkemesince de şikayetin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2022/5858 E. ve 2022/10034 K. sayılı kararla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması kararlaştırılmıştır. Bu kararda, 22/07/2020 tarih ve 7520 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 48. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 8/a maddesinin altıncı fıkrasındaki \"veya sorgulanmasını talep edebilir\" ibaresinin çıkarıldığı ve 2004 sayılı Kanunun 78. maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklikler detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
12. Hukuk Dairesi         2022/5858 E.  ,  2022/10034 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayet eden-alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklının memur muamelesini şikayet ile icra mahkemesine başvurduğu, yerel mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, işbu karara karşı şikayet edenin istinaf yoluna başvurması üzerine ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’nce şikayet edenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, karara karşı şikayet eden vekilince süresinde temyiz kanun yoluna başvurulduğu görülmektedir.
    22/07/2020 tarih ve 7520 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 48. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 8/a maddesinin altıncı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “veya sorgulanmasını talep edebilir” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. Aynı Kanunun 49. maddesi ile de 2004 sayılı Kanunun 78. maddesinin birinci fıkrası; "Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı, haciz konmasını isteyebilir. Ancak, alacaklı dilerse haciz talebinde bulunmaksızın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden, bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağını sorgulayabilir. Sorgulama sonunda Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi, varsa borçlunun mal, hak veya alacağının mahiyeti ve detayı hakkında bilgi verir ve bu durumda sistem üzerinden de haciz talep edilebilir. Bu takdirde icra dairesi, tespit edilen mal, hak veya alacağı elektronik ortamda haczeder. Sorgulama sonunda edinilen bilgiler hukuka aykırı olarak paylaşılamaz. Sorgulama ve haciz işlemlerinin yürütülebilmesi için kamu kurum veya kuruluşları ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ile kendi sistemleri arasında entegrasyonu sağlar. Sorgulamanın tür, kapsam ve sınırı ile diğer hususlar ... Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir" şeklinde değiştirilmiştir.
    Buna göre, icra müdürlüğünün ve yerel mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı yukarıda yazılı maddede alacaklıya seçimlik hak tanınmakta olup, alacaklının UYAP’tan sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak ve alacağını sorgulayabileceği ve sistem üzerinden haciz talep edebileceği düzenlenmiş olmakla, ilgili madde haciz talebinin icra müdürlüğüne başvurmak suretiyle fiziki olarak ya da somut olayda olduğu gibi e-imza ile UYAP ekranından gönderilmesini engeller nitelikte bir düzenlemeyi ihtiva etmemektedir.
    Somut olayda, alacaklı vekilinin 20.08.2020 tarihli dilekçesinde; kendileri tarafından yapılan sorgulamada borçlunun posta çeki hesabının, dört adet taşınmaz kaydının bulunduğu ve borçlu Hamza’nın Baytun firmasında çalıştığının tespit edildiğinin açıkça belirtildiği, taşınmazların ada parsel numaralarının da bildirildiği ancak bu taleplerin yanı sıra muğlak, şartlı ve ucu açık birtakım taleplerin bulunduğu ve yine birtakım sorgulama taleplerinin de olduğu, şikayete konu aynı tarihli icra müdürlüğü kararı ile taleplerin tamamının reddedildiği görülmektedir.
    Haciz, cebri icra organı tarafından yapılan devlete ait egemenlik tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır.
    İİK'nın 85/1. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana para, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur.
    Buna göre; kural olarak, icra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığının kabulü gerekir. Ancak kural bu olmakla birlikte, İİK'nun 82. maddesine, 02/07/2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen ve son fıkrada yer alan; “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” hükmü karşısında, icra memuruna tanınan takdir hakkı, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığına ilişkindir.
    Bu kapsamda, yukarıda ayrıntıları yazılı haciz taleplerini icra müdürünün reddetme hakkı bulunmayıp, her ne kadar icra müdürlüğünün pasif sorgulama ve araştırma yapma yükümlülüğü bulunmamakta ise de İİK’nun 8/a maddesinin altıncı fıkrasına uygun olan alacaklı talepleri nazara alınarak, gerektiği takdirde ek masraf talep edilmek suretiyle bildirilen taşınmazlara ve posta çeki hesabına haciz konulması ve yine borçlulardan ...'ın maaşına haciz konulması gerekirken taleplerin tamamının reddedilmesi ve icra mahkemesince de şikayetin tümden reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 02.03.2022 T. ve 2021/208 E., 2022/429 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 17/09/2020 T. ve 2020/380 E., 2020/485 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 10/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara