Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/11228 Esas 2022/10102 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İcra Ceza Mahkemesinde meydana gelen 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık suçuyla ilgili bir davada, sanığa şikayet hakkının düşürülmesi kararı verilmiştir. Yerel mahkeme kararına yapılan temyiz başvurusu sonucunda; suçun türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımının kesildiği tarih arasında zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmadığı için zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞ ancak yeniden yargılamaya gerek olmadığı için dava düşürülmüştür. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e maddesi: \"Dava aşamasında ortalama olarak sekiz yıl önce işlendiği tespit edilen suçlarda, işlemiş olduğu suçun türü ve üst sınırına göre, kamuyu zarara uğratmak veya haksız kazanç sağlamak amacıyla işlenmeyen suçlarda öngörülen süreler işlemez\".
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 67. maddesi : \"Zamanaşımının durması: Ayrı bir kanunda öngörülen haller dışında, soruşturma veya kovuşturmanın başlama süresi hakkında zamanaşımı süresi içinde başvurulan bir makam veya yetkilinin inceleme, takdir, karar verme veya sonuçlandırma işlemleri.\"

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi

SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Şikayet hakkının düşürülmesi
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımının kesildiği 29/09/2014 tarihli mahkumiyet kararı ile inceleme tarihi arasında zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin 29/09/2022 tarihinde inceleme sırasında dolmuş olduğunun anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞÜRÜLMESİNE, 11/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.