Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2314 Esas 2022/10092 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2314
Karar No: 2022/10092
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2314 Esas 2022/10092 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir kararda, alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı şikayeti ile mahkemeye başvurduğu ve mahkemece takibin iptal edildiği görülmüştür. Ancak, takibe dayanak ilamın doğrudan açılan istirdat davasına ilişkin olduğu kesinleşmesi gerekmediği için önceki kararı Bölge Adliye Mahkemesince iptal edilmiştir. Kararda, ilamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu ve kesinleşmeden takibe konulamayacağı yer almaktadır. Bu kapsamda, taşınmaza ve ayni haklara, aile ve şahsın haklarına ilişkin ilamlar, kira tespit ilamları, menfi tespit davasına ilişkin ilamlar, yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar, Sayıştay kararları ve idare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar kesinleşmeden takibe konu edilemezler. Benzer şekilde, menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulması da mümkün değildir. Bu kapsamda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21 Hukuk Dairesi'nin verdiği karar, kanun maddeleri gereği bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şu şekildedir: İİK'nun 367/1 maddesi, HUMK'nun 443/4 maddesi, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi, 12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, İİK'nun 72. maddesi ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinin 4 ve 5. fıkraları, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri.
12. Hukuk Dairesi         2022/2314 E.  ,  2022/10092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı şikayeti ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece menfi tespite ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağından bahisle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince,takibe dayanak ilamın doğrudan açılan istirdat davasına ilişkin olduğu kesinleşmesi gerekmediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
    HMK’nın 367/1 maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
    Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.). Mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK 72. madde). Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2 ), Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK28/1) kesinleşmeden takibe konu edilemezler.
    İlamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 gün ve E:1997/12-517, K:1997/776; 22.03.2006 gün ve E:2006/12-92, K:2006/85; 25.06.2008 gün ve E:2008/12-451, K:2008/453; 03.03.2010 gün ve E:2010/12-124, K: 2010/110 sayılı ilamları).
    2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarına göre, menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir.
    Somut olayda; takip dayanağı ilamın hüküm bölümünde, "... davanın kısmen kabulü ile İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2017/9795 E sayılı dosyasında davalılara borçlu olmadığının tespiti ile 11.07.2017 tarihinde ödenen 91.685,62 TL 'nin davalı ... istirdadı ile davacıya verilmesine'' karar verilmiştir. Bu hali ile hüküm fıkrası İİK 'nun 72.maddesi kapsamında menfi tespiti de içerdiğinden ilamın infazı için kesinleşmesi gerekir.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21 Hukuk Dairesi'nin 14/12/2021 tarih ve 2021/801 E. - 2021/3208 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara