Esas No: 2022/2757
Karar No: 2022/10295
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2757 Esas 2022/10295 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/2757 E. , 2022/10295 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun tasfiye halinde olan şirkete yapılacak tebligatların tasfiye memuruna yapılması gerektiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasının karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 539/3 maddesinde ''tasfiye halindeki şirketi, tasfiye ile ilgili konularda mahkemelerde ve dış ilişkide tasfiye memurları temsil eder.'' düzenlemesi yer almaktadır.
Öte yandan, Tebligat Kanunu’nun 11/ 3 maddesi hükmü gereği de kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat, kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icap etmedikçe bu mümessillere yapılır.
Somut olayda; 22.12.2020 tarihinde başlatılan takipte, borçlu şirkete, ödeme emrinin borçlu şirketin ticaret sicil adresine iade edilen adres ile aynı adres olması sebebiyle TK'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de; Türkiye Ticaret Sicili gazetesine göre şirketin 15.04.2020 tarihinde aldığı genel kurul kararı ile borçlu şirkete tasfiye memuru olarak ...’in atandığı, anılan bu hususun 20.04.2020 tarihinde tescil edildiği belirtilmiştir.
Bu durumda, yukarıda değinilen maddeler uyarınca, tasfiye halindeki şirketin temsilcisi tasfiye memuru olup ödeme emrinin tasfiye memuruna tebliği zorunludur. Öyleyse, ödeme emrinin borçlunun mümessili yerine borçlu asilin kendisine tebliği usulsüzdür.
TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara yönelik istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 12/01/2022 tarih ve 2021/1517 E. 2022/51 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05/05/2021 tarih ve 2021/122 E, 2021/273 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.