Esas No: 2022/3022
Karar No: 2022/11380
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/3022 Esas 2022/11380 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/3022 E. , 2022/11380 K.Özet:
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin verdiği karara göre, borçlu kambiyo senedi haczi sonucunda itiraz ederek takibin durdurulması istemiş, ancak nakit teminat ya da teminat mektubu sunulmayınca takibin durdurulmadığı anlaşılmıştır. Mahkeme, borca itirazın reddine hükmederken ayrıca tazminata hükmetmiştir. Mahkeme kararında, İİK'nın 169/a maddesinin 6. fıkrasında yer alan borca itirazın reddi halinde alacaklının talebi üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmüne değinilmiştir. Ancak tedbir kararının verilmesi halinde bu tedbirin sadece satış dışındaki icra takip işlemlerini durdurmayacağı ifade edilmiştir. Mahkeme, borca itirazın reddi ile yetinilmesi gerektiğine karar vermiş ancak ayrıca tazminata hükmetmiştir. Bu kararın yanlış olduğu belirtilmiş ve kararın düzeltilerek onanması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda detaylı olarak açıklanan İİK'nın 169/a maddesinin 6. fıkrası ve 169/1 maddesi ile HMK'nun 370/2. maddesi hükümleri incelenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve takibin dayanağı olan senedin sahte olarak tanzim edildiğini ileri sürerek takibin durdurulmasını istediği, İlk Derece Mahkemesince, itirazın süresinde olduğunun kabulü ile borçlunun başvurusu imzaya itiraz olarak nitelendirilerek imzaya itirazın reddine, borçlu aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun borca itiraz niteliğinde olduğu ancak ispatlanamadığı gerekçesi ile istinaf başvurusu kısmen kabul edilerek mahkeme kararının kaldırıldığı, borca itirazın reddine ve İİK'nun 169/a-6 maddesi uyarınca hükmolunan 90.000,00 TL tazminatın borçludan alınarak alacaklıya verilmesine karar verildiği görülmektedir.
Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nın 169/a maddesinin 6. fıkrasında; borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde, takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla, alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, mahkemece tensiben 9 nolu ara kararla asıl alacağın %20'si oranında nakit teminat yatırılması veya kesin ve süresiz teminat mektubu sunulması karşılığında takibin muteriz borçlu yönünden dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş ise de Antalya Genel İcra Dairesinin 2021/128646 Esas (Kapatılan Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2018/724 Esas) sayılı dosyasından gönderilen 26.10.2022 tarihli müzekkere cevabına göre; müdürlük dosyasına durma kararına istinaden herhangi bir nakit teminat veya kesin ve süresiz teminat mektubunun sunulmadığı, takibin fiilen durdurulmadığı, yalnızca satışlar için verilen 25.06.2018 tarihli durma kararının devam ettiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/1 maddesinin 2. cümlesine göre borca itiraz halinde satışın yapılamayacağı kanun hükmü olup bunun için ayrıca tedbir kararı verilmesine gerek bulunmadığı gibi verilmesi halinde bu tedbirin satış dışındaki icra takip işlemlerini durdurmayacağı da tabiidir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, takibin durmadığı dikkate alınarak borca itirazın reddi ile yetinilmesi gerekirken, borçlu aleyhine ayrıca tazminata hükmedilmesi isabetsiz ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 19.01.2022 tarih ve 2021/1331 E.- 2022/134 K. sayılı kararının hüküm bölümünün tazminata ilişkin “3” numaralı bendinin silinerek karar metninden çıkarılmasına, yerine "Borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından borçludan harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.