Esas No: 2022/4224
Karar No: 2022/11473
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/4224 Esas 2022/11473 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/4224 E. , 2022/11473 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nde görülen bir davada borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş, ancak mahkeme şikayeti reddetmişti. Borçlu, Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf başvurusunda bulundu ancak istinaf da reddedildi. Yapılan incelemeler sonucunda tebligatın usulsüz olduğu kabul edildi ve İlk Derece Mahkemesi'nin kararı ortadan kaldırıldı. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/6. maddesi ve Tebligat Kanunu Yönetmeliğinin 35/1-e maddesi bu karara dayanak teşkil etti. Sonuç olarak, borçlunun temyiz isteği kısmen kabul edildi ve kararın bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri, Tebligat Kanunu'nun 23/6. maddesi ve Tebligat Kanunu Yönetmeliği'nin 35/1-e maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ mazbatası” başlıklı 23/6. maddesinde; tebliğ mazbatasının tebliğin nerede ve ne zaman yapıldığını içermesi gerektiği hükmü düzenlenmiştir. Yine Tebligat Kanunu Yönetmeliğinin 35/1-e maddesinde de tebliğ mazbatasında tebliğ tarihi, saati ve nerede yapıldığının yazılması gerektiğine yer verilmiştir.
Somut olayda, borçluya 15/02/2020 tarihinde yapıldığı kabul edilen, mernis şerhli ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde; "Gösterilen adrese gidildi. Adres kapalı olup muhatap bulunamadı. Adresin muhatabın mernis adresi olduğu çıkaran merci tarafından belirtildiğinde, evrak TK 21/2. madde gereği ilgili mahalle muhtarına teslim edildi. 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırıldı.” açıklamasına yer verildiği, tebliğ memurunca tebliğin yapıldığı tarihin yazılmadığı görülmektedir. Bu durumda, yapılan tebligatın, usulsüz olduğunun kabulü gerekir.
Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, öğrenme tarihi olarak bildirilen 17/08/2020 tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde ileri sürülen tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin 03/12/2021 tarih ve 2021/763 E. ve 2021/3295 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), İstanbul ... 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 05/11/2020 tarih ve 2020/349 E. - 2020/730 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 03/11/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.