Esas No: 2022/5261
Karar No: 2022/11739
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/5261 Esas 2022/11739 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/5261 E. , 2022/11739 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;
2-Borçlunun temyiz itirazlarına gelince;
Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu yanca takibe dayanak bonodaki imzaya, borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin iptali ile % 20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulüne, takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına ve davalının tazminata ve para cezasına mahkumiyetine yer olmadığına hükmedildiği, Bölge Adliye Mahkemesi'nce tarafların istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nun 170/3. maddesinde, icra mahkemesince, aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılacak inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirilmesi durumunda itirazın kabulüne karar verileceği hükme bağlanmış, aynı maddenin 4. fıkrasında ise; itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği öngörülmüştür.
Somut olayda, takip dayanağı bononun incelenmesinde takip alacaklısının senedin lehtarı, borçlunun ise senedin keşidecisi konumunda bulunduğu görülmektedir.
Buna göre, alacaklı, keşideci ile doğrudan ilişki içinde olup, imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bu durumda, alacaklı, imza itirazı kabul edilen borçluya karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu kabul edileceğinden, alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekir.
O halde, ilk derece mahkemesince imza itirazı kabul edilen borçlu lehine İİK'nun 170/4. maddesi uyarınca asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve yine asıl alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi isabetsiz olup, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 15.02.2022 tarih ve 2021/2312 E.- 2022/255 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Elbistan İcra Hukuk Mahkemesinin 12.10.2021 tarih ve 2017/221 E.-2021/191 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.