Esas No: 2022/4919
Karar No: 2022/11926
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/4919 Esas 2022/11926 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/4919 E. , 2022/11926 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin verdiği bir kararın temyiz edilmesi sonucu, Yargıtay Hukuk Dairesi tarafından incelenmiş ve karar bozulmuştur. Kararda, takip dayanağı olan senedin teminat senedi olduğu iddiasının kanıtlanamadığı belirtilmiştir. İlgili İcra İflas Kanunu maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu maddeleri de açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, takip dayanağı senedin taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak teminat olarak verildiğini, bu hususun senet üzerinde de yazılı bulunduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine hükmedildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince bono metnindeki şerhten senedin taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye istinaden teminat olarak verildiğinin anlaşıldığı belirtilerek borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davacı borçlu aleyhine yapılan takibin İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır
İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır.
HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur.
Somut olayda; takip dayanağı bononun ön yüzünde "iş bu senet (GAPTR610-ZIN-2-010216)-1 numaralı tutanağa istinaden teminat senedi olarak verilmiştir." ibaresi mevcut ise de; hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu açıkça yazılmamış olup, bono üzerindeki bu ibare, tek başına senedin teminat senedi olduğu iddiasını ispata yeterli değildir. Yine taraflar arasında düzenlenen 01.02.2016 tarihli, (GAPTR610-ZIN-2-01022016) numaralı yüklenici sözleşmesinin numarası ile senet üzerinden yazılı numaranın birebir aynı olmadığı, sözleşmede senede atıf yapılmadığı, alacaklının cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanları gözetildiğinde, takibe konu bononun teminat senedi olarak düzenlendiği yönünde kabulünün de bulunmadığı, senedin, neyin teminatı olduğu hususunun, dolayısıyla teminat senedi olduğuna ilişkin iddianın, tarafların imzasını taşıyan ve senede açıkça atıf yapan İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle kanıtlanamadığı görülmüştür. Kaldı ki, şikayetçi tarafından yasal sürede verilen 03.03.2021 tarihli istinaf dilekçesi içeriğinde teminat iddiasını taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye dayandırmadığı, açılan davanın senet metninin üzerinde hangi
ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine açıkça yazılması yolu ile ispat edilmesi ilkesine dayandığını belirtmesi karşısında da Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi yerinde bulunmamıştır.
O halde, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 31.12.2021 tarih ve 2021/2017 E. - 2021/3680 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre borçlunun katılma yolu ile temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.