Esas No: 2022/5111
Karar No: 2022/11889
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/5111 Esas 2022/11889 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/5111 E. , 2022/11889 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo takibinde, borçlu tarafından imzaya, borca ve borcun tüm fer'ilerine itiraz edildiği, ilk derece mahkemesince tensip zaptının 11 nolu ara kararı ile ''Davalı alacaklıya (varsa vekiline) 400 TL grafolog bilirkişi ücretini yatırmak üzere tensip zaptının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta kesin süre verilmesine, kesin sürenin hüküm ve sonuçlarının ihtarına, ihtarın tebliğ ile yapılmasına, kesin süre içinde bilirkişi ücretinin yatırılmaması halinde mevcut delillerle karar verileceği hususunun ihtarına, ihtarın tebliğ ile yapılmasına,'' şeklinde karar verildiği, tensip zaptının alacaklı vekiline 01/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, belirlenen kesin süre içerisinde avansın yatırılmadığından bahisle ilk derece mahkemesince borçluların imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına ve tazminata hükmedildiği, istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile bilirkişi incelemesi yaptırılmadan imzaya itirazın kabulü halinde tazminata hükmolunamayacağından bahisle imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve tazminata yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
Somut olayda İlk Derece Mahkemesince alacaklıya kesin süre verilen ara kararda, delil avansının nereye yatırılacağına ilişkin bir açıklamada bulunulmadığı görülmektedir. HGK'nın 2013/10-1489 E. 2014/428 K. sayılı kararında ''Davaların uzaması veya uzatılmasını engellemek amacıyla, işlemin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 163. maddesiyle getirilen kesin mehil kuralı, Kanunun amacına uygun kullanılmalı, başka bir anlatımla davanın reddi için araç görülmemelidir. Kesin mehile ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlamayı önleyecek şekilde açık ve eksiksiz olmalı, yapılacak işlerin neler olduğu tek tek gösterilmeli, ara karar gereğinin yerine getirilmesi için davacı tarafından yatırılması gereken masraf tutarının ayrıntılı olarak saptanması ve paranın nereye yatırılacağı ile bunun için verilen sürenin kesin süre olduğunun özellikle yazılması gerekir.'' denilmektedir.
O halde usulüne uygun ihtarat yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin 24/02/2022 tarih ve 2021/2396 Esas - 2022/675 sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.