Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/5627 Esas 2022/12095 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5627
Karar No: 2022/12095
Karar Tarihi: 22.11.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/5627 Esas 2022/12095 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2022/5627 E.  ,  2022/12095 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;
    2-Borçlunun temyiz itirazlarına gelince;
    Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde, borçlu vekilince; imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle çeklerdeki imzaya ve borca itiraz edilerek takiplerin iptali ile tazminat ve para cezasına hükmedilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince "davacı borçlu şirketin her iki icra dosyasına ilişkin olarak imzaya itirazının ayrı ayrı reddine, İcra takipleri tedbiren durdurulmadığından, davacı borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, davacı borçlu şirket vekilinin ... İcra Müdürlüğü'nün 2019/39217 E. sayılı icra dosyasında yaptığı borca itirazın kısmen kabülüne, davacı borçlu şirket vekilinin ... İcra Müdürlüğü'nün 2019/35018 E. sayılı icra dosyasında borca ve borcun ferilerine ilişkin yaptığı itirazın reddine’’ hükmedildiği borçlunun istinaf talebinde bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce; istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davacı borçlu hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2019/39217 Esas ve 2019/35018 Esas sayılı dosyaları ile başlatılan takiplerin durdurulmasına, davacı lehine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
    İİK'nun 169/a-6. maddesinde, borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere;  takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edileceği öngörülmüştür.
    Somut olayda alacaklı cevap dilekçesinde çeklerin 23.10.2018 tarihinde düzenlendiğini, çeklerin ileri tarihli imzalandığını, çekte belirtilen keşide tarihinden önce imzalandığından şirketin önceki temsilcisi olan ... tarafından imzalandığını belirttiği görülmüştür. Takip dayanağı çeklerin keşide tarihlerinin 18.05.2019, 13.04.2019, 20.04.2019, 11.05.2019 olduğu, keşide tarihi itibariyle borçlu şirketin yetkilisinin ... olduğu, çeklerdeki imzaların borçlu şirket yetkilisi ...'ın imzası olmadığı alacaklının da kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Çekin asli unsurlarından olan keşide tarihi, gerçek keşide tarihinden sonraki bir tarih olarak da yazılabilir. Bu takdirde ibraz süresi uzatılmış sayılır (Fırat Öztan-Kıymetli Evrak Hukuku sh:1054).
    Alacaklı çekin ileri tarihli düzenlendiğini iddia etmiş ise de, ancak tarafların müşterek imzasını taşıyan bir belge ile kanıtlanması halinde kabul edilebilir. Alacaklının takip dayanağı çeklerin ileri tarihli düzenlendiğini İİK.nun 169/a maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlayamadığı görülmüş, borçlu şirketin iddiaları borca itiraz kapsamında değerlendirilerek, kabulü gerekmiştir.
    Öte yandan takip dayanağı çeklerin incelenmesinde, alacaklının çeklerin lehtarı, borçlunun ise çeklerin keşidecisi konumunda bulunduğu anlaşılmıştır.
    Buna göre, alacaklı, keşideci ile doğrudan ilişki içinde olup, imzanın keşideci şirket yetkilisine ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bu durumda, alacaklı, borca itirazı kabul edilen borçluya karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu kabul edileceğinden, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulması gerekir.
    O halde, İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca borçlu şirket lehine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 01.03.2022 tarih ve 2022/28 E.-2022/426 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara