Esas No: 2021/10946
Karar No: 2021/11348
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/10946 Esas 2021/11348 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ..."in, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Mersin 2. İcra Ceza Mahkemesinin 05/11/2020 tarihli ve 2020/158 esas, 2020/473 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Mersin 3. İcra Ceza Mahkemesinin 25/12/2020 tarihli ve 2020/115 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığı"nın 14/06/2021 gün ve 94660652-105-33-5421-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/06/2021 gün ve KYB- 2021/80086 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 25/01/2016 tarihli ve 2015/25395 esas, 2016/1845 karar sayılı ilâmında "...Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde onunu ödemekle yükümlü olduktan başka hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder. Çeki keşide eden kimsenin, bu çekin karşılığı olan miktarı, ibraz süresi içerisinde muhatap banka nezdinde bulundurması zorunludur. 6102 sayılı TTK’nun 818/1. maddesinin (g) bendi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 702/1. maddesi gereğince aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmişse aynen onun gibi sorumlu olur. Bu itibarla keşideci ve keşideci lehine aval veren dışında cirantaların çek tazminatından sorumlu olmayacağı açıktır..."" şeklinde belirttiği üzere, somut olayda sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkında ciranta olması sebebiyle yapılan takip esnasında 26/01/2018 tarihli taahhütnamede takip çıkışına %10 oranında çek tazminatı dahil edilerek vekâlet ücreti, tahsil harcı, işleyen ve işleyecek faiz hesabı yapılmış olduğu anlaşılmakla, kanun hükmünde yer almayan cirantaların çek tazminatından sorumlu olmayacağı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Mersin 3. İcra Ceza Mahkemesinin 25/12/2020 tarihli ve 2020/115 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 14/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.