Esas No: 2022/12169
Karar No: 2022/12902
Karar Tarihi: 07.12.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/12169 Esas 2022/12902 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/12169 E. , 2022/12902 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin verdiği bir karar şikayet edilen satış ilanı ve kıymet takdirinin usulsüz olduğu gerekçesiyle ihalenin feshedilmesi istemiyle ilgili olarak inceleniyor. Rapor ve tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü kabul edilmiştir. Borçlunun kıymet takdirine itiraz hakkının kısıtlandığı da öne sürülmüş ancak bilirkişi raporuyla taşınmazın gerçek değerinin tespit edilip ihaledeki muhammen bedel üzerinde olması halinde ihalenin feshedilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. İİK'nun 128/a ve 134/8. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki ihale alıcısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun 20.01.2022 tarihinde; kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, rapora itiraz hakkının engellendiğini ve kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapıldığını ileri sürerek 12.01.2022 tarihli ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayetin sürede olduğu kabul edilerek aynı gerekçe ile ihalenin feshine karar verildiği, alacaklı ve ihale alıcısı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; taşınmazın muhammen bedelin üstünde satılması nedeni ile satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olmasının fesih nedeni olmadığı gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırıldığı ancak kıymet takdir raporu tebliğ işleminin de usulsüz olduğu ve kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapıldığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği, karara karşı ihale alıcısının temyiz yoluna başvurduğu görülmüştür.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; borçluya çıkarılan kıymet takdir raporu ve satış ilanının "muhatabın tebliğ anında adresinde bulunamaması işte olması sebebiyle muhatap yerine muhatap ile aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden görünüşe göre 18 yaşını bitirmiş ve ehliyetli olan eşi İhsaniye Ocak imzasına tebliğ edilmiştir” şerhi ile sırasıyla 28.10.2021 ve 27.11.2021 tarihlerinde tebliğ edildiği, kendisine tebligat yapılan İhsaniye Ocak'ın aynı icra takibinin diğer borçlusu olduğu görülmektedir.
Bu durumda şikayetçi borçlu ile icra takibinin diğer borçlusu arasında menfaat çatışması bulunmakla anılan her iki tebliğ işlemi hasma tebliğ nedeniyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür. Bu husus Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulündedir.
Öte yandan, İİK'nun 128/a madddesi uyarınca; kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporunun, borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir.
İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla ihalede zarar unsurunun bulunmadığı anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu görülmüş olup borçlunun ihalenin feshine ilişkin şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna itiraz hakkının kısıtlandığını ve taşınmazın gerçek değerinden kat kat düşük değere satıldığını da ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yapılarak taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, muhammen bedelden daha az ya da aynı olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : İhale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin 16.09.2022 tarih ve 2022/1381 E. - 2022/1169 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.