Esas No: 2022/10620
Karar No: 2022/13400
Karar Tarihi: 14.12.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/10620 Esas 2022/13400 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2022/10620 E. , 2022/13400 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin verdiği bir karar temyiz edilmiş. Temyiz itirazlarından sadece biri yerinde bulunmuş. Kararın şekil açısından hatalı olduğu belirtilerek, hüküm fıkrasının bir numaralı bendinin çıkarılması gerektiği savunulmuş. İlgili kanun maddeleri, istinaf kanun yolu (6100 sayılı Yasa'nın 341 vd. maddelerinde düzenlenmiştir), istinaf incelemesi (355/1. maddesinde belirtilmiştir) ve hükmün sonuç kısmında yer alması gereken unsurlar (359. maddesi) olarak belirtilmiş ve kamu düzenine aykırılık durumlarında mahkemenin re'sen gözeteceği (355/1. maddesi). HMK'nın 359/2. maddesi infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde olması gerektiğini belirtirken, HMK’nın 298/2. maddesi uyarınca \"gerekçe/hüküm çelişkisi\" yaratılmaması gerektiğini vurgulamıştır. Kararda, Bölge Adliye Mahkemesi'nin hem istinaf sebeplerinin reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermesi şüphe ve tereddüt uyandıracağı için hatalı olduğu belirtilmiş. Kararın hüküm fıkrasının 1 numaralı bendi çıkarılarak, diğer bend numaralarının buna göre teselsül ettirilmesi gerektiği ve kararın düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- 6100 sayılı Yasa ile hukukumuza giren "istinaf kanun yolu" 6100 sayılı Yasa’nın 341 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
Yasa’nın 355/1. maddesinde istinaf incelemesinin "istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesi’nin kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözeteceği" hüküm altına alınmış,
İstinaf incelemesi sonucunda kararın neleri içereceği Yasa’nın 359. maddesinde açıklanmış ve özellikle 2. fıkrada;
“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
HMK’nın 359/2. maddesinde amaçlanan, özellikle infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüd uyandırmayacak şekilde oluşturulmasıdır.
Ayrıca, HMK’nın 298/2. maddesi uyarınca "gerekçe/hüküm çelişkisi" yaratılmamalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye Mahkemesi doğru bir şekilde davacının istinaf sebeplerini değerlendirmiş, bildirilen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığına kanaat getirmiş, fakat kamu düzenine dayalı yapılan inceleme sonucunda gerekçeyi değiştirip, genişleterek;
"1-Davacının istinaf başvurusunun reddine,
-HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda; HMK'nun 353/1-b.2. maddeleri gereğince İstanbul ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/361 Esas 2021/487 Karar sayılı kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında,
-Davacının ihalenin feshi talebinin HMK 114 ve 115/2. maddeleri uyarınca aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
-Koşulları oluşmadığından davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına," şeklinde hüküm oluşturmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf edenin/edenlerin bildirdiği istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ancak hükmün, kamu düzeni açısından doğru olmadığı ya da gerekçe açısından yanlış/eksiklik olduğu hususlarını karar gerekçesinde açıklayarak, gerekçeye uygun şekilde ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeniden karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem istinaf sebeplerinin reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 26/04/2022 gün ve 2021/3335 E. 2022/1520 K. sayılı kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına,
Diğer bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, harç alınmasına yer olmadığına, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine’ne gönderilmesine, 14/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.