Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1348 Esas 2015/390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1348
Karar No: 2015/390
Karar Tarihi: 04.05.2015

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1348 Esas 2015/390 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

2015 yılında görülen bir uyuşturucu madde ticareti davasında, sanıkların arasında husumet olup olmadığının belirlenmediği için eksik kovuşturma yapıldığı ve hükmün bozulması gerektiği kararına varıldı. Sanıklardan birinin, suç tarihinde 13 yaşındaki bir çocuğu bu suça azmettirdiği ancak hakkında uygulanması gereken kanun maddelerinin yeterince araştırılmadan cezasından indirim yapıldığı belirtildi. Ayrıca, verilen adli para cezasının Türk Lirası olarak belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nın 38. ve 192/3 maddeleri, 5083 sayılı Kanun'un 1. maddesi ve Bakanlar Kurulu'nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddeleri belirtilmiştir.
20. Ceza Dairesi         2015/1348 E.  ,  2015/390 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    2-...
    3- ...
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
    Sanığın suç tarihinde 13 yaşındaki çocuğu sanık ... suça azmettirdiği bu nedenle hakkında 5237 sayılı TCK"nın 38.maddesinin uygulanmaması ve TCK"nın 192/3 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık şartlarının oluşup oluşmadığı yeterince araştırılmadan cezasından indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır,
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,ancak;
    Hükmolunan adli para cezasının; 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan;
    YTL olarak hükmolunan adli para cezasının TL’ye dönüştürülmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Sanıkların aşamalardaki savunmalarının kendi arasında ve diğer sanıklar ... ve ... anlatmaları ve olay tutanağı ile çeliştiği de göz önüne alınarak, olay tarihi itibariyle sanıkların aralarında husumet bulunup bulunmadığının ayrıca sanıkların kullandıkları telefonlara ait HTS kayıtlarının getirtilerek birbirleriyle bağlantılarının ve olay tarihinde nerede bulunduklarının tespiti ile oluşacak duruma göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddeleri uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 04/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara