Esas No: 2020/1084
Karar No: 2020/5586
Karar Tarihi: 01.12.2020
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1084 Esas 2020/5586 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 28.11.2017 tarih ve 2017/16 E. - 2017/509 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 12.12.2019 tarih ve 2018/1772 E. - 2019/1286 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2011/95110 sayılı "bebe money" ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "bebepuan" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2015/72728 kod numarasını alan başvuruya müvekkilinin itirazının, davalı TPMK."nın 2016-M-10953 sayılı YİDK kararı ile yerinde görülmeyerek reddedildiğini, oysa "MİGROS" markasının TPMK nezdinde Özel/00176 sayı ile tanınmış marka olarak tescilli bulunduğunu, 2012 yılında Garanti Bankası ile müvekkilinin yaptığı anlaşma gereği Money visa kart (banka kredi kartı) ve Money Club kartlarının (müşteri sadakat kartı), müvekkiline ait mağazalarda kullanılmaya başlandığını, böylece "Money" ibareli markalarının müvekkili ile bir bütün olarak değerlendirilerek, tüm tüketiciler nezdinde bilinirliğe ulaştığını, başvuru markası ile müvekkilinin “bebemoney” ibareli markasının kavramsal, görsel ve işitsel olarak benzer olduğunu, davalı başvurusunun, müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını, başvuru markasının tescili talep edilen tüm sınıflarının, müvekkiline ait markanın koruma kapsamında bulunan sınıflarla aynı olduğunu, müvekkiline ait “bebe money” kart ile bebeklere yönelik yapılan alışverişlerde puan kazanıldığını, başvuru markasının kullanılacağı ürünlerin de aynı sisteme dahil olacağından taraf markalarının karıştırılacağını, tüketicilerin müvekkilinin "Money" ibareli markaları ile davalının "bebepuan" başvurusunu ayırt edebilse bile taraflar arasında ekonomik, organik bağlantı bulunduğunu düşünebileceğini, marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı Türk Patent YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin önce "ebebek.com" isimli internet sitesi, ardından da “ebebek” mağazaları aracılığıyla 15 yılı aşkın bir süredir bebek araç ve gereçleri alanında satış hizmeti veren öncü bir kuruluş olduğunu, “bebepuan” kartının alışveriş yapan müşterilere avantajlar sağladığını, müvekkilinin "e bebek" ismi ile tanınmış bir markasının olduğunu, taraf markalarının iltibasa neden olma ihtimalinin bulunmadığını, marka başvurusunun kötüniyetle yapılmadığını savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 2011/95510 tescil nolu “BEBE MONEY” markası ile dava konusu marka başvurusu arasında, bir kısım mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas oluştuğu, diğer mal ve hizmetler yönünden ise iltibasın oluşmadığı, davacıya ait diğer markalar ile dava konusu marka başvurusu arasında iltibasın oluşmadığı, davacının, dava konusu marka başvurusu yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında eskiye dayalı kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hakkının bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde yer alan koşulların davacı yararına oluşmadığı, davalı başvurusunun kötüniyetle yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı TPMK YİDK"nun 2016-M-10953 sayılı kararının 9. sınıfta yer alan "cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makinaları", 35. sınıfta yer alan "gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinalarının kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri," mal ve hizmetleri DIŞINDA kalan mal ve hizmetler yönünden kısmen iptaline, 2015/72728 sayılı markanın 9. sınıfta yer alan "cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makinaları", 35. sınıfta yer alan "gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinalarının kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri," mal ve hizmetleri DIŞINDA kalan mal ve hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuşlardır.
Bölge Adliye Mahkemesince; “bebe" ortak ibaresinin 9, 35 ve 36. sınıflarda zayıf marka olduğu, tarafların bu ibareyi anılan sınıflarda, çocuklara yönelik mal ve hizmet sunmak için kullanmak istedikleri, bir mal veya hizmetin hedeflediği tüketici kesiminin, kullanılacak markada ibare olarak yer almasının, kural olarak ibarenin zayıf bulunduğu sonucunu doğuracağı, bu itibarla tıpkı "Money" ibaresinde olduğu gibi "bebe" ibaresi de korunacak ise de, iltibas tehlikesi de yapılacak küçük bir değişiklik ile bertaraf edilebilecek olup somut uyuşmazlıkta davalı şirketçe tescil edilmek istenen "bebe" ibaresine "puan" ibaresinin eklenmesiyle oluşturulan "bebepuan" ibareli marka tescil başvurusunun, davacının önceki tarihli 2011/95510 sayılı ve "bebe money" ibareli markasından yeterince farklılaştığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine ve davalılar TPMK vekili ile Ebebek Mağazacılık A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasıyla davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TPMK YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu markaların benzer olduğu, dolayısıyla aynı mal ve hizmetler yönünden iltibasa neden olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davacıya ait ve önceki tarihli 2011/95510 numarasıyla tescilli "BEBE MONEY" ibareli marka ile davalı şirketin 2015/72728 numaralı "BEBEPUAN" ibareli başvuru markasındaki ibarelerin karşılaştırılmasında; “bebe” ibaresinin zayıf ibare olduğu ve bu nedenle ekleme ile marka olarak alınabileceği zira markalar arasında iltibas bulunduğu gerekçesiyle “bebe” ortak ibaresinin 9., 35. ve 36. sınıflarda zayıf marka olduğu, ayırt ediciliğinin bulunmadığı, tarafların bu ibareyi anılan sınıflarda çocuklara yönelik mal ve hizmetler için kullanmak ve bir mal ve hizmetin hedeflediği tüketicinin kullanılacak markada ibare olarak yer almasının yapılacak küçük bir değişiklik ile bertaraf edilebileceği, somut uyuşmazlıkta ise davalı şirketin başvurusunu “puan” eklenmesi ile oluşturduğu “bebepuan” ibaresinin davacının önceki tescil tarihli “bebe money” markasından yeterince farklılaştığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine; davalılar TPMK vekili ve Ebebek Mağazacılık A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının kabulüyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de; esas itibariyle Bölge Adliye Mahkemesinin kabulündeki gibi davalı şirketin başvurusu ile davacının "BEBE MONEY" ibareli markası arasında benzerlik bulunduğu gibi taraf markaları sadece “bebe” ibaresinin tanımlayıcı olduğu mal ve hizmetlere yönelik de değildir. Bebeklere yönelik mal ve hizmetler dışında da tescilleri bulunmaktadır. Zira ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde yer verilen bilirkişi çoğunluk görüşünde belirtildiği üzere; “Davacının 2011/95510 tescil nolu “BEBE MONEY” markası ile dava konusu marka başvurusu arasında benzer görülen mal ve hizmetler yönünden KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibas oluştuğu, diğer mal ve hizmetler yönünden ise iltibas oluşmadığı, davacıya ait diğer markalar ile dava konusu marka başvurusu arasında iltibas oluşmadığı, davalı şirketin markasının benzer mal ve hizmetler yönünden kısmen hükümsüz kılınması gerektiği, davacının, dava konusu marka başvurusu yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında eskiye dayalı kullanım nedeniyle üstün ve öncelik hakkının bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde yer alan koşulları oluşmadığı gibi, başvurunun kötüniyetle yapıldığının da ispatlanamadığı dolayısıyla dava konusu YİDK kararının kısmen iptali gerektiği" ifade edilmiştir.
Taraf markaları 9. sınıfta yer alan; "cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makinaları" ve 35. sınıfta yer alan; "gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinalarının kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri," mal ve hizmetleri dışında kalan mal ve hizmetler yönünden benzer olduğundan aynı mal ve hizmetler bakımından karıştırmaya sebep olma ihtimali gözetilerek ilk derece mahkemesince yapılan ayrıştırmanın da dikkate alınması suretiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekirken, davalıların vekillerinin başvurularının kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.