Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15386 Esas 2015/5097 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15386
Karar No: 2015/5097
Karar Tarihi: 09.12.2015

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15386 Esas 2015/5097 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14.05.2015 tarihli ve 2015/97 esas, 2015/143 karar numaralı Uyuşturucu madde ticareti yapma suçuyla ilgili kararı incelendi. Dosya Yargıtay'a gönderilmeden önce yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olduğu, Yargıtay'a gönderilmeden önce yapılan giderin henüz hesaplanmamış olduğu ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabileceği belirtildi. Sanığın elinde uyuşturucu madde bulunan poşetin kendisine ait olduğunu kabul etmesi etkin pişmanlık olarak değerlendirilmedi. TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli kararı infaz aşamasında gözetilecekti. Mahkemenin yaptığı işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, ileri sürülen iddia ve savunmaların delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışıldığı ve hükümde doğru yaptırımların belirlendiği sonucuna varılarak, temy
20. Ceza Dairesi         2015/15386 E.  ,  2015/5097 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 10 - 2015/238528
Mahkeme : İSTANBUL 12. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi-Numarası : 14.05.2015-2015/97 esas ve 2015/143 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle CMK"nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106"ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderleri 18 TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106"ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması; duruşmada dinlenen tutanak tanıklarının sanığın elinde poşet olduğu halde metruk bir binaya girdiğini ve poşet olmadan binadan çıktığını gördükleri, daha sonra metruk binada yaptıkları aramada suç konusu maddelerin ele geçirildiği poşeti bulduklarını beyan etmeleri karşısında, sanığın içinde uyuşturucu madde bulunan poşetin kendisine ait olduğunu kabul etmesinin TCK"nın 192/3. maddesi kapsamında etkin pişmanlık olarak değerlendirilmesinin mümkün olmaması nedeniyle, tebliğnamedeki bu yönlerden bozma öneren görüşlere iştirak edilmemiştir.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi, ... Kriminal Polis Laboratuvarında bulunan tanık numuneler hakkında mahkemesince her zaman karar verileceği mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara