Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14650 Esas 2015/5045 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14650
Karar No: 2015/5045
Karar Tarihi: 08.12.2015

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14650 Esas 2015/5045 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25/05/2010 tarihli kararında, sanık B.D. hakkındaki hükümde Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesiyle ilgili kararı gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanıklar Çetin ve Mansur'un duruşmalı inceleme isteği reddedilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır. Sanıklar Mansur ve Çetin arasındaki görüşme neticesinde sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapacaklarının belirlenmesi üzerine yapılan arama hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenle, sanıkların suçunun unsurları oluşmadığı kabul edilerek beraat yerine mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanık Sertaç hakkında da hükümlerinde hukuka aykırılık tespit edilmiş ve hükmün bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Sanıklar Volkan, Ekrem, Velit, A.A., Tahsin, Yasin, Murat, Ramazan, A.G. ve Şükrü hakkındaki suçlama yeterli delil bulunamadığı için beraatleri kararlaştırılmıştır.
5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'un 318 ve CMK'ın 299. maddeleri açıklanm
20. Ceza Dairesi         2015/14650 E.  ,  2015/5045 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 10 - 2011/361450
Mahkeme : DİYARBAKIR 5. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası: 25/05/2010 - 2007/497 esas ve 2010/376 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Hükmolunan hapis cezalarının süresine göre 5320 sayılı Kanun"un 8/1, 1412 sayılı CMUK"nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca sanık Çetin ve Mansur müdafilerinin duruşmalı inceleme isteğinin reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
1-Sanık B.. D.. hakkında verilen hükmün incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanık Mansur ve Çetin hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde;
Haklarında CMK 135. maddesi gereğince iletişim tespiti ve kayda alınması kararı bulunan sanıklar Mansur ile Çetin arasındaki görüşme neticesinde sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapacaklarının belirlenmesi üzerine önleme arama kararına istinaden kolluk güçlerince yapılan aramada ..adet .. içeren uyuşturucu tablet ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama", şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa adli arama yapılabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Somut olayda sanıklar arasındaki görüşmeler nedeniyle faili belli olan bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınmadan, sanık Çetin"in içinde bulunduğu otobüste arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup "hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz."
1- Sanıklar açısından hukuka uygun olarak elde edilmiş bir uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığından, suçun maddi konusunun da bulunmadığı kabul edilmelidir. Bu durumlara bağlı olarak, isnat olunan suçun unsurları oluşmadığından, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile Cumhuriyet savcısının sanık Çetin ile ilgili temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA,
3-Sanık Sertaç hakkında verilen hükmün incelenmesinde;
1-Sanığın evinde yapılan aramada ele geçirilen 0,8 gram esrarı, kullanma dışında başka bir amaç için bulundurduğuna, satacağına veya başkalarına vereceğine ilişkin delil bulunmaması karşısında, sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanun aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
4-Sanıklar Volkan, Ekrem, Velit, A.. A.., Tahsin, Yasin, Murat, Ramazan, A.. G.. ve Şükrü hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde;
1-Sanıklarda herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde bulunmadığı, yakalama tutanaklarına göre ele geçen esrarlar ile bağlantılı olduklarının saptanamadığı, içeriği değişik anlamlara gelebilecek telefon konuşmaları dışında sanıkların atılı suçu işlediklerine veya mahkum olan diğer sanığın suçuna iştirak ettiklerine ilişkin; kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı gibi, telefon konuşmalarında geçen ve kullanıcılara verildikleri iddia edilen maddelerin ele geçirilmemiş olması nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyecekleri anlaşıldığından; sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafileri ile sanık Ekrem"le ilgili olarak Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 08/12/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Hemen Ara