20. Ceza Dairesi 2015/2539 E. , 2015/5027 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2015/44848
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece, sanığın TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası, 50 ve 62. gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabii tutulmasına, 191/5. maddesi gereğince tedbirin gereklerine uygun davrandığı takdirde kamu davasının düşürülmesine hükmolunmuştur.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, « 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanun"un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191.maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 9. fıkrasında “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231.maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde bir hükme yer verildiği keza 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu’nun 191"inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191"inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenleme nazara alınarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun değişiklikten önceki ve sonraki haliyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. madde hükümleri birlikte değerlendirilerek, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. » denilerek, belirtilen hükmün bozulması istenmiştir.
“Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
Karar verilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi yasaya aykırı, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden; Antalya 25. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.10.2014 tarihli 2014/704 esas ve 2014/250 sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.