Esas No: 2015/1414
Karar No: 2015/4806
Karar Tarihi: 24.11.2015
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1414 Esas 2015/4806 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, uyuşturucu ticareti suçu işledikleri iddia edilen sanıkların bazıları beraat etmiş, bazıları mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Ancak verilen adli para cezasının ve yargılama giderinin TL olarak belirlenmesi gerektiği belirtilerek hükümler bozulmuştur. Ayrıca, suçlu olduğuna dair yeterli delil bulunamayan bir sanığın beraat hükmü bozulmuştur. Başka bir dava sırasında uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum olan sanıkların ayrı bir dava sürecinde cezalandırılmayacakları belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5083 sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK'nın 64. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. madde, TCK'nın 191. maddesi, CMK'nın 321. ve 322. maddeleri, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası.
20. Ceza Dairesi 2015/1414 E. , 2015/4806 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ADANA 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 21/01/2008 - 2006/266 esas ve 2008/10 karar
Suçlar : Uyuşturucu madde ticareti yapma (sanıklar Ahmet, Güler ve Sezgin hakkında)
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Sanık Güler hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve Sezgin hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık Güler hakkındaki uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA;
Ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderinin (TL)"ye dönüştürülmesi,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık Davut hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilmeyen, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı teknik yöntemlerle de saptanmayan sanığın, soyut ikrarı dışında, atılı suçu işlediğine ilişkin kuşkuyu aşan yeterli delil olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
4- Sanıklar Ahmet ve Ökkeş hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Hükümden sonra UYAP aracılığı ile MERNİS"ten çıkarılarak dosyaya konulan nüfus kaydında sanık Ahmet’in 29.07.2014 tarihinde, sanık Ökkeş’in 15/05/2010 tarihinde öldüklerinin belirtildiğinden, sanıkların ölüp ölmediği kesin olarak belirlenip sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, sanıklar müdafileri ve sanık Ahmet’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
5- Sanıklar Necati, Hüseyin, Süleyman hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemedikleri belirlendikten sonra;
a) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işledikleri suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilseler, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanıklar bu suçu, daha önce işledikleri suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişler ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.