Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14624 Esas 2015/4756 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14624
Karar No: 2015/4756
Karar Tarihi: 18.11.2015

Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14624 Esas 2015/4756 Karar Sayılı İlamı

 

 

20. Ceza Dairesi         2015/14624 E.  ,  2015/4756 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 10 - 2010/217027
Mahkeme : İSTANBUL (KAPATILAN) 9. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250)
Karar Tarihi – Numarası : 16/02/2010 - 2007/338 esas ve 2010/18 karar
Suçlar : 1-Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma
(Naim, Musa, Sıddık, S.. A.., S.. D.., Yaşar,

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık Bekir hakkında 6136 Sayılı Kanun"a muhalefet suçuna ilişkin olarak kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının miktarına, 5219 sayılı Kanun"la değişik CMUK"nın 305. maddesine göre hüküm kesin nitelikte olup temyizi olanaklı olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteğinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık Musa ve Naim hakkında 6136 Sayılı Kanun"a muhalefet suçuna ilişkin olarak kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanık Naim hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasına ilişkin bir karar verilmemiş ise de; kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak bu durumun infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihi itibariyle 5252 sayılı Yasanın 4 ve 5/2. maddesi uyarınca 450 TL adli para cezasına hükmolunması gerekirken, suç tarihinden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik 13/3 ve 15/1. maddeleri uyarınca fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin CMUK"nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
Hüküm fıkralarından 6136 sayılı Kanun"un 13/3 ve 15/1 maddeleri uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan "30 gün" para cezası yerine ""450 TL"", TCK.nun 62. maddesi uygulamasıyla belirlenen "25 gün" para cezası yerine ""375 TL"" yazılması ve hükümlerden TCK"nın 52/2. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanıklar Naim, Musa, S.. A.., S.. D.., Yaşar ve Recep hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek için örgüt kurmak” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da aranmalıdır. Örgüt yapılanmasında, işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp, bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.

Somut olayda; örgüt oluşturmak için sanık sayısı yeterli ise de, tüm dosya kapsamına göre sanıkların aralarında hiyerarşik ilişki ile işbölümü saptanamadığı, sanıkların atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmalarını gerektirir yeterlilikte her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanıkların atılı suçtan beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar S.. A.., S.. D.. ve Recep müdafileri ile sanıklar S.. A.., Naim, Musa, Yaşar ve Recep"in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
4-Sanıklar Naim, Musa, S.. A.., ve Recep hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Üç numaralı bozma gerekçesine göre,
Sanıkların üzerlerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediklerine ilişkin delil bulunmadığı gözetilmeden, haklarında TCK’nın 188/3. maddesiyle ceza tayini ile yetinilmesi yerine aynı maddenin 5. fıkrasının uygulanması suretiyle sanıklara fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar S.. A.. ve Recep müdafileri ile sanıklar S.. A.. Naim, Musa ve Recep"in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
5-Sanıklar S.. D.. ve Yaşar hakkında örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık S.. D.. müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, yasal süre içinde olmaması ve hükmolunan hapis cezasının süresine göre 5320 sayılı Kanun"un 8/1, 1412 sayılı CMUK"nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
a) Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya bu sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan mahkumiyetlerine yeterli ve kesin delil bulunmadığından sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
b)17/06/2008 tarihli duruşmada S.. D.."in kimlik tespiti yapılmadan savunmasının alınmış olması,
Kanuna aykırı, sanık S.. D.. müdafii ile sanık Yaşar"ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA,
6-Sanık Sıddık (M.. F..) hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarına ilişkin olarak kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Kararın gerekçe kısmında, "Sanıklar S. T. ve A.. H.."ın uyuşturucu ticaretine ve teminine yönelik görüşmelerinin olmadığı, yine kardeş olan sanıklar İ.. T.. ve A.. T.. arasında yapılan konuşmalarda uyuşturucu temin ve ticaretine yönelik herhangi bir görüşmenin bulunmadığı, evlerinde ele geçirilen esrar maddelerinin miktarına göre sanıkların uyuşturucu madde ticareti yaptıklarına ilişkin cezalandırılmalarına yetecek delil bulunmadığı ancak sanıkların yaptırımı TCK.191 maddede gösterilen uyuşturucu madde kullanmak suçunu işledikleri anlaşıldığından adı geçen sanıkların uyuşturucu madde ticaretinden beraatlerine karar vermek gerekmiştir. Sanıklar hakkında asıl ve birleşen dava dosyasında suç örgütü kurmak ve kurulan örgüte üye olmak suçlamalarından açılan davalar yönünden bu sanıkların hakkında örgütlü olarak uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkumiyet verilen sanıklarla aralarında örgütsel ilişki bulunduğuna ilişkin delil bulunmadığı anlaşılarak bu suçlardan da beraatlerine karar verilmiştir." denilmesine karşın, hüküm kısmında sanık hakkında mahkumiyet kararı verilerek hükmün karıştırılması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,
7-Sanık Şahin hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarına ilişkin olarak kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Kararın gerekçe kısmında, "Ş.. M.."ye ait evde 590 gram esrar maddesinin ele geçirildiği, ayrıca Ş.. M.."nin evinde 224 kök hint keneviri elde edildiği, .... ele geçirilen maddelerin TCK.188 maddesi kapsamında uyuşturucu maddelerden olduğu, dosyada mevcut iletişim tespit tutanağı içeriklerinde Y.. K.., M.. M.., S.. A.., S.. D.., N.. B.. ve R.. K.."un aralarında uyuşturucu satışına yönelik çok sayıda ve süreklilik arz eden görüşmelerinin bulunduğu, sanıkların uyuşturucu ticareti yapma amacı etrafında bir araya gelip faaliyet gösterdikleri, sanıkların gevşek de olsa hiyerarşik bir yapı içerisinde örgütlü olarak uyuşturucu madde ticareti suçunu devamlılık gösterecek şekilde işledikleri dosyada mevcut gizli soruşturmacı tarafından tanzim edilen tutanaklarda hakkında örgütlü olarak uyuşturucu madde ticaretinden hüküm kurulan sanıkların değişik tarihlerde farklı şahısların para karşılığı uyuşturucu madde sattıklarının belirlendiği, bu sanıkların kendi aralarında ve uyuşturucu kullanmak için satın alan şahıslarla bir çok telefon görüşmelerinin bulunduğu ve bu görüşmelerin tutanakla tespit edildiği, telefon görüşmelerinin açıkça uyuşturucu teminine yönelik olduğu anlaşılarak sanıkların TCK.188/3-5, 220/2 maddeleri gereğince cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir." denildikten sonra, hüküm kısmında sanık hakkında beraat kararı verilerek hükmün karıştırılması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,
8-245 PZ 04021 seri no"lu tabanca ve şarjörünün müsaderesine ilişkin kararın incelenmesinde;
Tabancanın ruhsat dosyası getirtilerek suç tarihinde ruhsatının bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra müsadere konusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması,
Kanuna aykırı, sanık Aziz müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan BOZULMASINA,
18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




 

 

 

Hemen Ara