Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15025 Esas 2015/4739 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15025
Karar No: 2015/4739

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15025 Esas 2015/4739 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, 2015 yılında İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir uyuşturucu madde ticareti davasında hüküm vermiştir. Yargılama sürecindeki tüm işlemlerin kanuna uygun olduğu, ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte tartışıldığı ve sanıkların suçu işlediği saptanmıştır. Sanıkların temyiz itirazları reddedilmiş, karar onanmış ve hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalmış süre dikkate alınarak müdafiinin salıverilme talebi reddedilmiştir. Kararda kanun maddeleri belirtilmemiştir ancak suçun uyuşturucu madde ticareti olduğu ifade edilmiştir.
20. Ceza Dairesi         2015/15025 E.  ,  2015/4739 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 10 - 2015/191122
Mahkemesi : İZMİR 5. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi-Numarası : 01.04.2015-2015/9 esas ve 2015/71 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile sanıklar müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmasının reddiyle, sanık Ş. yönünden Üye E.Ş. karşı oyu ve oyçokluğuyla hükmün ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanıklar müdafiinin salıverilme talebinin reddine, 17.11.2015 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY: (Sanık Ş. yönünden)
Sanık Ş.. K.. aşamalardaki savunmasında, diğer sanık A.üzerinden ele geçen uyarıcı nitelikli haplar ve esrar ile ilgisinin olmadığını, uyarıcı nitelikteki hapların sarıldığı kitap sayfası üzerinde parmak izi bulunduğuna ilişkin İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü Biyometrik Veri İşlemleri Büro Amirliği tarafından düzenlenen ekspertiz raporunu kabul etmediğini belirtmiş olması karşısında; sanığın yeniden parmak izi alınarak, uyarıcı hapların paketlenmesinde kulanılan kitap sayfası üzerinden elde edilen parmak izinin sanığa ait olup olmadığı konusunda, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum yada kuruluştan rapor alınması, daha sonra tüm deliller tartışılarak sanığın hukuki durumu belirlenmesi gerekirken, kitap sayfasındaki parmak izi ile (AFİS veri tabanından alınan parmak izi mi, yoksa Ş.olay nedeniyle yakalandığında alınan parmak izleriyle mi karşılaştırıldığı anlaşılamayan) sanığa ait olduğu belirtilen parmak izi örneğiyle yapılan kıyaslama sonucu kimlikleri ve uzmanlıkları belirtilmeyen kolluk görevlilerince düzenlenen rapora dayalı olarak eksik araştırma ile kurulan mahkûmiyet hükmünün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun “onama” görüşüne katılmıyorum.
TEFHİM TUTANAĞI: 16.11.2015 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı M.B. S. katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar Ş.. K.. ve A.. L.. müdafiisi Avukat S. G. yokluğunda 26.11.2015 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.







Hemen Ara